Marifet Şahin: O halde hayırlarda yarışın!
Sadikat (Sadıklar yolu) kurucusu Mürşidi Kamil Klinik Psikolog Dr. Rashid İbrahim Haake (K.S.A.)’nin sözcülerinden Marifet Şahin: "Sizden hepiniz için bir Şeriat ve açık bir yol belirlemiştik. Ve Allah dileseydi, elbette sizi tek bir ümmet yapardı. Ancak bu sizi, verdikleri ile denemek içindir. O halde hayırlarda yarışın!(Maide/48)” dedi.
Marifet Şahin sohbetteki açıklamalarını şöyle sürdürdü; Hırıstiyan dini ve kültürü başlangıcından beri bir ana kilisenin ve kutsal kilisenin dogmaları çerçevesinde gelişti. Dogmalara itiraz , Tanrıya itiraz kabul edilip, ölümle cezalandırılırdı. Orta çağdan itibaren Hırıstiyan kilisesi ve bilim arasında bir düşmanlık başlamıştı.
Müslümanlıkta ise dogma üreten bir temel kilise hiç olmadı.
Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v) hayatta iken sahabiler arasında herhangi bir ihtilaf yoktu. Peygamberimiz (s.a.v)'in vefâtından sonra sahabe yeni çıkan sorunlara, kitap ve sünnete dayalı olarak çözüm üretmeye çalışmışlardır. Sahabelerin yetiştirdikleri talebeler tâbiin neslinin alimleri olmuşlardı.
İslam' ın tanıdığı fikir hürriyeti çerçevesin de, Hicri 1. asrın sonlarından itibaren, herkes istediğini düşünür ve görüşünü özgürce söyleyebiliyordu. Açıkça Hz. Peygamberimiz (s.a.v)'in Allah'tan alıp tebliğ ettiği ve haber verdiği kesin belli olan dini esaslar, hükümler (zarurat-ı diniyye) hariç ve bunları inkar etme hariç, başka fikirler ve kanaatlar üzerinde baskı yoktu. Alimler ortaya atılan meseleler üzerinde, deliliyle birlikte hakikatı arar, fikir ve kanaatlarını serbestçe beyan ederlerdi.
İnsanların anlayış ve idrak seviyelerinin farklı oluşu, arzu ve isteklerinin uyuşmazlığı, metod ve ölçülerinin farklı oluşu İslam tarihinde mezheplerin çıkış sebeplerinden bazılarıdır. Mezhep kurucularının hiçbiri en doğruyu ben bilirim diye bir iddia da bulunmazlardı ve Onlar; " Allahu âlem ", 'Alim olan Allah' derlerdi. Yani Allah en iyisini bilir sözünü söyleyerek, diğer mezheplere karşı hoşgörülü davranırlardı.
Bütün mezhepler eşit haklara sahiptiler.
Marifet Şahin açıklamalarını; Aynı düşünce ve uygulama özgürlüğü Kuran-ı Kerim'i okuma üslupları içinde geçerliydi.
Hadis alimlerinin hiçbiri, bu hadis kesinlikle doğrudur dememiştir. Alimler en doğrusunu "Allah bilir", demeyi ihmal etmemişlerdir…
Peki neden? Çünkü kendi sınırlı insan beyinleriyle Allah-u Teâla'nın hakikatini tam olduğu gibi anlayamayacaklarının bilincindeydiler…
Çağımızda bu düşünce ve yorumlama özgürlüğü malesef kısıtlanmakta ve bazı cemaatler; "en doğruyu biz biliriz" iddialarında bulunmaktalar.
Oysa, unutmamak gerekir ki; " Herşeyin en iyisini Yüce Allah bilir. Allah-u âlem, Alim olan Allah bilir…" diyerek noktaladı.
[Dr. Rashid İbrahim Haake (K.S.A.)’nin anlatıklarından ilham alan] Yazar; (Sadıka) Marifet Şahin