MERİTOKRASİ

MUSA KARADEMİR: MERİTOKRASİ

Türkiye’de pek yaygın olarak kullanılmayan terimlerden biri de “meritokrasi” kavramıdır. Meritokrasi tanım olarak, “liyakate dayanan ve herkese fırsat eşitliği sunulmasını gerektiğini savunan bir ideolojidir.” Ayrımcılığa karşıdır ve bireyin yetenek ve çabasına değer verir. Meritokrasi, çabadır ve bu çabanın karşılığını sosyal olarak almaktır.

Her ne kadar iş dünyasını ilgilendiren ve işe alımlarda veya terfi almalarda önem taşıyan bir kavram olsa da Meritokrasi, politikada, kamu görevlerinde, akademide ve hatta sivil toplum örgütlerinde de önemli olmalıdır.

Meritokrasi modern ve daha eşitlikçi toplumlara özgüdür. Elitizm ile demokrasi bir nevi de teokrasiyi de içinde barındırır.

Meritokrasi: Yönetimde liyakatın esas alındığı bir sistemdir. İnsanlar bilgi, beceri ve başarılarına göre yükselir. Demokrasiyle birleşebilir (örneğin teknokratik yönetimler), ancak saf bir meritokrasi, halkın oylarıyla değil, bireylerin niteliklerine göre yönetici seçilmesini savunur. Teokrasi ile ise genellikle ters düşer çünkü dini liderlik genellikle liyakat yerine kutsal otoriteye dayanır.

Elitizm: Toplumun en yetenekli, bilgili veya güçlü kesiminin yönetimde olması gerektiğini savunan bir düşüncedir.

Teokrasi: Dini otoritenin yönetimde olduğu bir sistemdir. Yöneticiler genellikle dini liderlerdir veya ilahi bir yetkiyle yönetim sürdüğüne inanılır. Teokrasi elitizme dayanabilir, çünkü dini liderler halkın üzerinde bir seçkin sınıf olarak görülür. Meritokrasi ise genellikle çelişir, çünkü liyakat yerine dini otoriteye dayalı bir seçim söz konusudur.

Demokrasi: Halkın yönetime doğrudan ya da dolaylı olarak katıldığı bir sistemdir. Teokrasi ile çelişebilir, çünkü teokrasilerde genellikle halkın doğrudan yönetimi belirleme hakkı yoktur. Meritokrasi ile bağdaşabilir, ancak tamamen meritokratik bir sistem olmayabilir çünkü demokrasi çoğunluğun seçimine dayanır ve her zaman en yetkin olanlar yönetime gelmeyebilir.

Sonuç olarak, meritokrasi, elitizm, teokrasi ve demokrasi birlikte çalışabileceği gibi, ayrıştığı kesin çizgilere de sahiptir. Burada yapılması gereken, demokratik kurumların varlığına dayalı bir yönetim sisteminin meritokrasiye fırsat vererek, kurumların liyakatin esasına göre yönetilmesini sağlamaktır.

Hnr. Dr. Musa Karademir

BDU Uluslararası Diplomatlar Birliği Başkanı

United Kingdom EODP Türkiye Başkanı ve İyi Niyet Büyükelçisi