Münevver Karabulut cinayetinde önemli gelişme! Cem Garipoğlu'nun babası: huzurumuz yok mezar açılsın
2009 yılında vahşice katledilen 17 yaşındaki Münevver Karabulut, Türkiye'nin yüreğine bir ateş gibi düştü. Cem Garipoğlu olay sonrası 197 günün ardından kendi isteğiyle teslim oldu ancak, cezaevinde 10 Ekim 2014'te intihar ettiği açıklanan Cem Garipoğlu'nun ölümüyle sular durulmadı.
Münevver Karabulut'un Cem Garipoğlu tarafından vahşice katledildiği ev bakın şimdi ne halde! Ev sahibi 'Lanetli ev, satsan satılmıyor, atsan atılmıyor' demişti
1103
Cem Garipoğlu'nun gerçekte ölüp ölmediği, hapse giren kişinin o olmadığı, kaçtığı gibi bir çok iddia ortaya atıldı.
Avukat Rezan Epözdemir cinayet hakkındaki 4 şüpheli durumu sıraladı! Münevver Karabulut Yahudi Mayasız Ayini'ne mi kurban gitti?
2103
14 yıl sonra bu vahşetin tekrar gündeme gelmesi ise oyuncu Nilperi Şahinkaya'nın Cem Garipoğlu'nun kardeşi Sakine Garipoğlu ile bir kız arkadaşlarını da yer aldığı paylaşım oldu.
Münevver Karabulut'un katili Cem Gariopğlu'nun kardeşi ile poz veren Nilperi Şahinkaya'dan açıklama
3103
Sakine Garipoğlu'nun Münevver Karabulut cinayetini işaret ettiği paylaşımlar yapması ise kamuoyunu iyiden iyiye çileden çıkardı.
Cem Garipoğlu sağ mı? Fotoğrafla tekrar gün yüzüne çıktı! Münevver Karabulut'un ailesi travma yaşıyor
4103
Paylaştığı fotoğrafta büstün boğazında V şeklinde duran makas, akıllara Münevver Karabulut cinayetinin ortaya çıkmasının ardından yayılan otopsi raporunu getirdi.
5103
Yine Sakine Garipoğlu'nun Münevver Karabulut'un öldürüldüğü koltukta yıllar sonra mutlu aile pozu vermesi de çığ gibi tepkilere ve oldukça sert eleştirilere yol açtı.
6103
Cinayetin üzerinden yıllar geçti ancak Münevver Karabulut'un ailesinin acısı dinmedi. Gencecik bir kızı hayattan koparan Garipoğlu'nun intiharı ise sosyal medyada adından sıkça söz ettirdi. Türkiye'yi sarsan Münevver Karabulut cinayetinde baba Süreyya Karabulut, cezaevinde 9 yıl önce intihar eden kızının katili Cem Garipoğlu'nun mezarının açılmasını istemiş ancak yargıdan bu talebe ret cevabı gelmişti.
7103
ŞÜPHELER ORTADAN KALKACAKÖnce Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı ardından Sulh Ceza Hakimliği, ardından ise Adalet Bakanlığı'na yapılan kanun yararına bozma başvuruları reddedilmişti. Bu kararlarla birlikte, yaklaşık 10 yıldır Garipoğlu'nun cezaevinde intihar etmeyip yurt dışına firar ettiğine ilişkin şüphelere son verecek olan 'Feth-i kabir' işlemi gerçekleşmedi.
z sonuna kadar devam edecek."
8103
BABA GARİPOĞLU'NDAN ŞOK HAMLEKamuoyunun yıllardır merak ettiği "Cem Garipoğlu yaşıyor mu öldü mü?" sorusunun cevabını verebilecek ve tartışmalara son noktayı koyabilecek bir başvurunun belgeye ulaşıldı. Sabah'ın haberine göre, Yıllardır gündemde olan sorulara cevap verebilecek nitelikteki hamle, katil zanlısı Cem Garipoğlu'nun babası Mehmet Nida Garipoğlu'ndan geldi.
9103
FETH-İ KABİR VE DNA EŞLEŞTİRMESİ YAPILSINBaba Garipoğlu avukatı aracılığıyla Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı'na oğlunun mezarına "Feth-i Kabir" DNA eşleştirmesi yapılsın talebinde bulundu. Dilekçede, Mehmet Nida Garipoğlu'nun oğlunun işlediği cinayetin üzerinden 10 yıldan fazla zaman geçmiş olmasına rağmen, dönem dönem aralıklı fakat süreklilik arz eder şekilde konunun gündeme getirildiğine dikkat çekti.
10103
"ŞEHİR EFSANESİ HALİNE GELDİ"Konuyla ilgili halen magazin programcıları dahi özel konukların davet edilip, konuya ilişkin programlar yapıldığını söylenen dilekçede, "Toplumun belirli bir kesiminde karşılık bulması ve günümüz tabiriyle 'tık' alması sebebiyle olaya ilişkin geçmişte yaşananlar, sosyal medya ortamlarında komplo teorisi niteliğinde asparagas haberler aracılığıyla çarpıtılarak yayılmakta ve bu komplo teorileri bir noktadan sonra şehir efsanesi haline gelerek toplumun geniş bir kesiminde karşılık bulmakta ve bu yalanlara itibar edilmekte, sonuç olarak müvekkilin oğlunun ölmediğine, cezaevinden kaçırıldığına toplum inandırılmaktadır" denildi.
11103
"SAKİNE TOPLUMSAL LİNÇE UĞRATILIYOR, TEHDİTLER YÜZÜNDEN BÜYÜK ELEM VE IZDIRAP DUYUYOR"Mehmet Nida Garipoğlu'nun da oğlunu kaybetmiş bir baba olduğuna dikkat çekilen dilekçede, olayın üzerinden geçen zaman rağmen acısının küllenmesine izin verildiği, gerçek dışı ithamlarla ailenin de toplum yanlış yönlendirilerek cezalandırıldığı vurgulandı. Son olarak Cem Garipoğlu'nun olay tarihinde 13 yaşında olan kız kardeşi Sakine Garipoğlu'yla (27) alakalı yapılan haberler sonrası toplumsal linçe uğratıldığı, tehditler yüzünden büyük elem ve ızdırap duyduğu kaydedildi.
12103
"HUKUKİ GİRİŞİMDE BİLE BULUNAMADIK"Dilekçede, ailenin, kişisel verileri koruma kanunu hükümleri kapsamında silinmeleri girişiminde bulunabildikleri, ne de sosyal medyadan kendilerine edilen hakaret ve tehditlere karşı herhangi bir hukuki girişimde bulunamadığı aktarıldı.
13103
OĞLUNUN MEZARININ AÇILMASINA RAZI OLDUMünevver Karabulut'un babasının yapmış olduğu mezar açılsın talebinin reddedilmesi üzerine ailenin toplum nezdinde linçe uğradığı dile getirilen dilekçede, "Geçmişte yapılan otopsi raporu ile de sabit olan, fakat toplumun belirli bir kesiminde karşılık bulan ve tüm bu tarafları töhmet altında bırakan, ilgili kuruluşlara, (Savcılık, Adli Teşkilat, Cezaevi Yönetimi ve Adli Tıp Kurumu) olan güveni zedeleyen gerçek dışı iddianın araştırılması için, oğlunun mezarının açılmasına muvafakat (razı olmak) ve hatta talep edecektir. Böylece gerçeğin bir kez daha ortaya çıkarılmasını isteyecek kadar elem ve ızdırap duymuştur" ifadeleri yer aldı.
14103
Dilekçede, söz konusu iddianın gerçek ise ortada bir suç olacağı ve suçun işlendiği yerin de Silivri Cezaevi olması dolayısıyla söz konusu 'Feth-i Kabir' kararı alınması ve DNA eşleştirmesi yapılarak gerçeğin ortaya çıkarılması talep edildi. Tüm kamuoyunun merakla beklediği Cem Garipoğlu'nun gerçekten intihar mı ettiği yoksa cezaevinden firar mı ettiğine ilişkin gerçekler 'Feth-i Kabir' ve DNA eşleştirmesi işlemiyle ortaya çıkacak.
15103
"EN KISA ZAMANDA FETHİ KABİR YAPILMALI"Münevver Karabulut'un ailesinin avukatı Rezan Epözdemir ise Garipoğlu ailesinin başvurusu ile ilgili şunları söyledi:
Münevver Karabulut'un hunharca ve vahşice katledilişinin üzerinden yaklaşık 14 yıl geçti. Cem Garipoğlu'nun intihar ettiğinin açıklandığı tarihin üzerinden ise yaklaşık 9 yıl. Bu tarihten sonra gittiğimiz her yerde, üniversitelerde, seminer ve panellerde, televizyon programlarında, sosyal medyada hep ilk sorulan soru Cem Garipoğlu'nun gerçekten intihar edip etmediği. Ve toplumun önemli bir kesimi, Cem Garipoğlu'nun intihar etmeyip cezaevinden kaçırıldığını ifade ediyor. Biz bu kadar fazla infaz süjesinin olduğu bir süreçte bir tutuklu veya hükümlünün cezaevinden kaçmasının çok zor olduğunu ifade etsek de, Cem Garipoğlu'nun kaçıldığına dair toplumun her kesiminde yaygın bir kanaat var. Kamu vicdanı son derece rahatsız. Tabi bunda; Münevver Karabulut cinayetinden hemen sonra bizim tek başına mücadele ettiğimiz adli tıp kurumunda otopsi raporunda yaşanan skandallar, kollukta yaşanan olay yerinde bulunan paraların tutanağa geçmemesi ve kaybedilmesi, kamera kayıtlarının kırık olmamasına rağmen kırıktır şeklinde tutanak tutularak cinayetin en önemli delilinin karartılması, cem Garipoğlu'nu yakalamaya giden polisin cemin kaçışına yol vermesi, yargıda yaşanan reddi hakim ve mahkeme başkanının daha önce Garipoğlu ailesi için vermiş olduğu beraat kararları gibi skandalların da etkisi var. Bir dava oldu 11 dava ve biz hepsiyle tek başımıza mağdur aile vekili olarak mücadele etmek zorunda kaldık. Geldiğimiz noktada müvekkil Süreyya Karabulut'ta, Cem Garipoğlu'nun cezaevinden kaçırıldığına dair kanaat var. 5'i münferiden öldürücü 29 bıçak kesisi, henüz yaşarken maktulenin kafası bedeninden ayrılmak suretiyle canice işlenen bir cinayette, aileye bir taziye dileği dahi iletmeden, kanlı kanepedeki mutlu aile fotoğrafı, testereli paylaşımlar, maktulenin katledildiği 3 Mart günü yapılan eğlenceler ve kamuoyuna verilen diğer mesajlarla bu cinayete ilişkin hiç bir nedamet gösterilmemesi de toplumda bu kanaatin oluşmasında etkili oldu. Bu yönüyle Süreyya beyin kuşkuları da son derece yerinde. Bu kapsamda biz Silivri Cumhuriyet Başsavcılığından ortaya çıkan delillerle CMK m. 172/2 ve 87/4 uyarınca fethi kabir suretiyle mezarın açılmasını talep ettik. Cem Garipoğlu'nun babası da 06.10.2023 tarihinde dosyaya dilekçe vererek mezarın açılmasını istiyor. Artık Başsavcılığın bir an önce kafalardaki soru işaretlerini gidermesi ve fethi kabrin yapılmasına karar verilmesi gerekir. Kamu vicdanı son derece rahatsız, bu rahatsızlığı giderecek olan da yargılama makamlarıdır. Hukuk devleti tam da bunun için var. Her iki tarafın da bu yönde talebi ve Babasının muvaffakati varken mezarlığın açılmaması hukuken ve fiilen kabul edilemez. Bu talepten sonra en kısa sürede fethi kabir işleminin yapılması gerekir. Kamu vicdanının rahatlatılması, maddi gerçeğin ortaya çıkması ve adaletin tecellisi gerekir. Bunun için 9 yıldır mücadele veriyoruz, hukuki mücadelemi
16103
Münevver'in katledildiği ev...
17103
18103
19103
20103
21103
22103
23103
24103
25103
26103
27103
28103
29103
30103
31103
32103
33103
34103
35103
36103
37103
38103
39103
40103
41103
42103
43103
44103
45103
46103
47103
48103
49103
50103
51103
52103
53103
54103
55103
56103
57103
58103
59103
60103
61103
62103
63103
64103
65103
66103
67103
68103
69103
70103
71103
72103
73103
74103
75103
76103
77103
78103
79103
80103
81103
82103
83103
84103
85103
86103
87103
Münevver Karabulut'un Cem Garipoğlu tarafından vahşice katledildiği ev bakın şimdi ne halde! Ev sahibi 'Lanetli ev, satsan satılmıyor, atsan atılmıyor' demişti
88103
89103
90103
91103
92103
93103
94103
95103
96103
97103
98103
99103
100103
101103