MUSA KARADEMİR: KIBRIS BARIŞ HAREKATI’NIN 50. YILI NE ANLAMA GELİYOR?
Musa Karademir, “KIBRIS BARIŞ HAREKATI’NIN 50. YILI NE ANLAMA GELİYOR?” Dedi. Karademir, açıklamalarını şöyle sürdürdü;
Tarihin yakın sayfalarına şöyle bir bakalım. Tarih 16 Ağustos 1960. İki toplumlu, tek bir devletin varlığı Kıbrıs Cumhuriyeti olarak hayata geçiyor. Eylül 1960’da, Kıbrıs Cumhuriyeti, Birleşmiş Milletler’de kabul ediliyor.
Ardından Türkler ve Rumlar, eşitlik felsefesi üzerine, tek devlet olarak birlikte yaşamaya başlıyor. Ancak çok geçmeden, ENOSİS (Kıbrıs Adası’nı Yunanistan’a bağlama veya Kıbrıs Adası’nı Rumlaştırma) yanlısı Makarios, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı oluyor ve Hemen sonrasında EOKA örgütü üzerinden, ENOSİS’i gerçekleştirmek üzere, Türklere karşı planlı saldırılar başlıyor.
Ayrıca Rumlar, çeşitli bahanelerle, Kıbrıs Cumhuriyeti devleti bünyesinde olan Temsilciler Meclisi’ne Türkleri almıyor, devlet kadrolarında “yetişmiş Türk yok” diyerek bürokrasiyi sadece Rumlardan oluşturuyorlardı. Bu baskılar sonucu Rumlar, iki toplumlu tek bir devlet olan Kıbrıs Cumhuriyeti’nde Rumları egemen kıldılar.
Rumlar, ENOSİS’i gerçekleştirmek için, sürekli Türk köylerine saldırıyor, insanlık dışı işkencelerle, Türkleri göçe zorlayarak, soykırıma zemin hazırlıyordu. Hepimizin hafızasına kazınmış olan “küvette katliam”da yine 1963’de Rumlar tarafından Lefkoşa’da yapılmıştı.
Bu saldırılar 1974 yılına kadar aralıksız devam ederken, uluslararası toplumun duyarsızlığı ve diplomatik kanalların tıkanması sonucunda Türkiye, Kıbrıs’daki Türkleri, olası bir Rum soykırımından kurtarmak üzere, 20 Temmuz 1974’de “Ayşe Tatile Çıktı” gizli koduyla, Barış Harekatı’nıbaşlatmıştı.
Barış Harekatı başarılı olmuş, yıllarca Kıbrıs meselesine tepkisiz kalan uluslararası toplum Türkiye’ye baskı yaparak, Ada’da daha fazla ilerlemesine engel olmuştur. Nihayetinde Kıbrıs, Kuzey-Güney diye ikiye ayrılmış ve Türkiye Garantörülke sıfatı ile Kıbrıslı Türkleri koruma altına almıştır.
20 Temmuz Kıbrıs Barış Harekatı, Ada’da güvenliği ve barışı sağlamış, aynı zamanda da Kıbrıs Cumhuriyeti fiilen sona ermiştir. Hatta, 15 Kasım 1983’de de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ilanı ile birlikte, Akdeniz’in “amiral gemisi Kıbrıs” geri dönülmez şekilde, Türk devleti olarak yerini tarih sahnesinde almıştır.
Türkiye’nin garantörlüğünde Kıbrıs Türk halkı, 1974’den bu yana özgürce yaşamaktadır. Üstelik Türkiye, her konuda Kıbrıslı Türklerin yanındadır. Kıbrıs Barış Harekatı, yok edilmek istenen Kıbrıslı Türklerin var kalmasına vesile olan, önemli bir savaştır. Bağımsızlık savaşıdır.
Tarihten ders çıkarmak için, Kıbrıs Barış Harekatı’nıunutmamak gerekir. Zira, Rumlarla Türklerin tekrar bir arada yaşayacağına inanan veya inandırılan insanlar olduğunu, özellikle KKTC’de bu tür STK’ların varlığının tehlike oluşturduğunu da bilmek gerekir.
Sadece çok yakın tarihi biraz hatırlayalım: 1996’da Magosasınır kapısından Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) topraklarına geçerek sınırda asılı olan Türk Bayrağı'nı indirmeye çalışan Rum Solomos Solomou’yu unutmak mümkün mü? Avrupa Parlamentosu’nda Türk Bayrağı’nı yırtan Loannis Lagos, yine aynı parlamentoda Türklere hakaret eden Eleftherios Sinadinos değil miydi? Rumların nefretleri çok sıcak ve tazeyken, Türklerle Rumları hala tek devlet çatısı altında birleştirmeye çalışmak ve Türkiye’yi Ada’da istememek akıl tutulmasıdır.
Hnr. Dr. Musa Karademir
BDU Uluslararası Diplomatlar Birliği Başkanı
United Kingdom EODP Türkiye Başkanı ve İyi Niyet Büyükelçisi