Nuşin Kazak: Özel çocuklarımızı görmezden gelmeyin
Görmezden Gelmeyin, Özel Çocuklar da Bu Toplumun Bir Parçası
Hayat bazen bazı ailelere daha büyük sınavlar sunar. Özel gereksinimli bir çocuk sahibi olmak da işte bu sınavların belki en derinidir. Ancak bu zorluğu asıl büyüten şey, çocuğun durumu değil; toplumun bakış açısıdır.
Özel çocukların aileleri, çocuklarının tanı aldığı ilk günden itibaren bir mücadeleye başlar. Bu mücadele sadece sağlık ya da eğitimle ilgili değil; aynı zamanda “anlatma” ve “anlatıldığını anlatma” mücadelesidir. Çünkü toplum hâlâ özel bireyleri tam anlamıyla kabul etmiş değil. Sınıfta, parkta, otobüste, hastanede... Aileler sadece çocuklarının değil, başkalarının gözlerinin, sözlerinin, suskunluklarının da yükünü taşır.
En büyük engel, aslında zihinlerimizde başlar. “Anlamıyor”, “Rahatsız etmeyin”, “O okula gitmesin” gibi cümleler hâlâ günümüz Türkiye’sinde kurulan cümleler. Oysa her çocuk, olduğu gibi değerlidir. Bir çocuğun gelişiminde en büyük itici güç; kabul görmesi, sevgiyle yaklaşılması ve doğru eğitim alabilmesidir.
Eğitim hakkı herkes içindir. Özel çocuklar içinse bu hak, adeta bir savaş alanı gibi. Uygun okul bulmak, uzman eğitimciyle karşılaşmak, bireyselleştirilmiş eğitim programlarına ulaşmak aileler için çoğu zaman imkânsız bir hedef gibi görünür. Oysa kapsayıcı bir eğitim sistemi, hem özel çocukları geliştirir hem de diğer çocuklara empati ve insanlık öğretir.
Ama umut her zaman vardır. Yeter ki toplum olarak bu çocuklara alan açalım. Onları “öteki” değil, “bizden biri” olarak görelim. Onların da hayalleri, sevinçleri, yetenekleri olduğunu unutmayalım.
Unutmayın: Bir çocuğun gözlerinde ışıltı görmek istiyorsanız, önce onun görülmeye değer olduğunu kabul edin. Çünkü her çocuk özeldir. Ama bazıları, daha fazla sevgiyle, daha fazla sabırla büyümeyi hak eder.