TBMM'ye Çağrı! Siyonizmi, Kemalizmi ve PUTperestliği Yasakla!
TBMM'ye Çağrı! Siyonizmi, Kemalizmi ve PUTperestliği Yasakla!
Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne Çağrı! Siyonizmi, Kemalizmi ve PUTperestliği Yasakla!
TBMM'ye Çağrı! Hilâfeti 'Devletin dini islam'ı ilan et! Siyonizmi Kemalizmi PUTperestliği Yasakla!
Halifesiz Müslümanların Velayetini Üstlenmek için TBMM uhdesindeki HİLAFETİ DİRİLTMELİYİZ
Siyonizmin emriyle hilafeti kaldiranlari ezana Camiye Kur’an’a Allah’a savaş acanlari lanetliyoruz.
Hilafet 508 yıl önce 1517’de Mısır’dan Osmanlı’ya geçti. 18Kasım1922 TBMM uhdesindeki hilafet kurumunun tekrar diriltilerek İsrail’e MUDAHELE hakkının kullanilmasini ve hilafet paralarıyla kurulan İSBANKDAKİ CHP hisselerinin diyanete devir edilmesi hukuki bir mecburiyettir. Filistin cephesinden Kaçan siyonist sabataist ittihatçı vatan hainlerinin ihanetleri sonucunda misaki milli sınırlarını iptal etmek için Lozan ihanetini yapanların vatana ihanet kanunuyla yargılanmaları gerekir. bir zamanlar Müslümanların Halifesini Selanik’e Alatini Efendinin evinde iskana mecbur tutan Siyonizmin emrindeki sebataist pakrudin masonlar Halife Vahdeddin Hanın tabutuna haciz koyan ve onu yurdundan eden komplonun içinde yer alanları, hilafet makamını ortadan kaldıran ve ona düşmanlık edenleri Allah’a havale ediyor Lanetliyoruz.. Hiçbir Müslüman, bu olanları meşru, makul kabul etmez, edemez.
1 Kasım 1922’de saltanat ve hilafet birbirinden ayrıldı ve Osmanoğulları saltanatı kaldırıldı darbeci terörist siyonist İttihat Terakkinin ve devamı CHP Saltanatı basladi. Halife’nin yetkileri ise dinî konularla sınırlandırıldı. Vahdeddin İstanbul’dan ayrılmaya zorlandı. Çünkü İngilizler Şerif Hüseyin’i Halife ilan etmek istiyorlardı. Vahdeddin’den sonra Abdülmecid Efendi, 18 Kasım 1922'de “Müslümanların halifesi” unvanı ile TBMM tarafından halife seçildi. Kemalistler, inkılablar için Hilafetin varlığını engel olarak görüyordu. İbrahimİhsan MustafaKamal ise, halifeliğin başkalarının kontrolüne geçmesinin kendileri için daha tehlikeli olacağını düşündüğünden ara bir çözüm arayışına girdi. Hilafet Türkiye’de kalmalı ama fonksiyonunu kaybetmesi gerekirdi. İngilizler, Şerif Hüseyin’in İslam dünyasında kabul görmeyeceğini gördükten sonra, yerine yeni birinin bulunması için zamana ihtiyaç duyuyordu. Ara çözüm şöyle bulundu: “Hilafet mana ve mefhum olarak cumhuriyetin meclisin şahsı manevisinde mevcut olduğundan” hilafet makamı diye ayrı bir birimin varlığına gerek yoktur gibi bir yasal düzenleme ile bu iş bir şekilde halledilmiş oldu.
3 Mart 1924 (1340) -Hicri 26 Recep 1342 tarihli “Hilafetin kaldırılmasına ve Osmanlı hanedanının Türkiye Cumhuriyeti ülkesi dışına çıkarılmasına dair 431 sayılı kanun”, TBMM’de kabul edildi. 6 Mart 1924’te ise Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girdi. Kanunun maddeleri şöyle: Madde 1-Halife görevinden alınmıştır. Halifelik, hükümet ve Cumhuriyet’in anlam ve kavramı içinde esasen mevcut bulunduğundan hilafet makamı kaldırılmıştır. Madde 2-Görevden alınan halife ve Osmanlı saltanatına mensup tüm erkek ve kadınlar, damatlar Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde oturmak hakkından ebediyen mahrumdurlar. Bu soya bağlı kadınlardan doğmuş kimseler de Osmanlı addedilirler.
Madde 3-İkinci maddede zikredilen kimseler, bu kanunun yayımı tarihinden itibaren en geç on gün içerisinde Türkiye Cumhuriyeti ülkesini terk etmeye mecburdurlar. Madde 4-İkinci maddede zikredilen kimselerin Türk vatandaşlık sıfatı ve hukuku kaldırılmıştır. Madde 5-Bundan böyle ikinci maddede anılan kimseler, Türkiye Cumhuriyeti’nde taşınmaz mal edinemezler. Türkiye’deki ilişkilerinin kesilmesi için bir yıl süre ile vekil tayin ederek, devlet mahkemelerine başvurabilirler. Bu müddetin sona ermesinden sonra hiçbir mahkemeye başvurma hakları yoktur. .Temel itibarıyla “Şeyhülislâmlığa dayanan ve onun geleneksel misyonunu sürdürmek üzere kurulan DİB” görevi, 3 Mart 1924 tarihli ve 429 sayılı Kanun’da ‘İslam dininin itikat ve ibadet alanıyla ilgili işleri yürütmek ve dini kurumları idare etmek’ şeklinde ifade edilmiştir.1925 yılında tekke ve zaviyeler kapatıldı ve bu konu Diyanet’in sorumluluk alanından çıkarıldı. 1931 Yılı Bütçe Kanunu ile bütün cami ve mescidlerin idaresi ve bunların görevlileri Evkâf Umûm Müdürlüğü’ne devredilmiş ve bu sebeple Dini Müesseseler Müdürlüğü ile Levazım Müdürlüğü’nün personeli, 4081 hayrat hademesi, 26 cuma ve kürsü vaizi kadrolarıyla birlikte Evkâf Umum Müdürlüğü’ne geçmiştir. Bu kanunla Diyanet neredeyse işlevsiz hale getirilmiş ve bu durum 1950 yılına kadar devam etmiştir.
22.06.1935 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 2800 sayılı “Diyanet İşleri Reisliği Teşkilat ve Vazifeleri Hakkında Kanun”, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın ilk teşkilat kanunudur. 29.04.1950 tarihinde yürürlüğe giren 5634 sayılı Kanunla Diyanet İşleri Reisliği’nin adı “Diyanet İşleri Başkanlığı” olarak değiştirilmiş, Evkâf Umum Müdürlüğü’ne devredilen cami ve mescidlerin idaresi ve cami görevlileri (Hademe-i Hayrat) kadroları yeniden Diyanet İşleri Başkanlığı’na verilmiştir.
1961 Anayasası Diyanet İşleri Başkanlığı’nı anayasal bir kurum olarak düzenlemiş, genel idare içinde yer vermiş ve bu kurumun, özel kanununda gösterilen görevleri yerine getirmesini öngörmüştür. 1982 Anayasası, ‘Genel idare içinde yer alan Diyanet İşleri Başkanlığı, laiklik ilkesi doğrultusunda, bütün siyasi görüş ve düşünüşlerin dışında kalarak ve milletçe dayanışma ve bütünleşmeyi amaç edinerek, özel kanununda gösterilen görevleri yerine getirir’ denilmiştir. Bu durum 11.08.1965 tarihinde yürürlüğe giren 633 sayılı “Diyanet İşleri Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun” Başkanlığın görevleri noktasında önemli bir açılım getirmiş, İslam dininin ahlak alanı ile işleri yürütmek de görevler arasında sayılmıştır. Kanun’da Başkanlığın görevi, ‘İslâm dininin inançları, ibadet ve ahlâk esasları ile ilgili işleri yürütmek, din konusunda toplumu aydınlatmak ve ibadet yerlerini yönetmek’ şeklinde ifade edilmiştir. Bu Kanunla, Başkanlıkla ilgili mevzuat tek metinde toplanmıştır. Daha sonraki yıllarda da ihtiyaca binaen eğitim merkezi müdürlüğü, hac işleri müdürlüğü gibi yeni birimler Bakanlar Kurulu kararlarıyla teşkilata ilave olmuştur. Bu arada din müşavirlikleri, yurtdışı din hizmetleri gibi konular yeniden düzenlenmiştir.
Başkanlığın mevcut teşkilat yapısı, 633 sayılı Kanun’da çok kapsamlı değişiklikler yapan 01.07.2010 tarihli ve 6002 sayılı Kanun ile belirlenmiştir. Söz konusu Kanun Başkanlığa çok önemli kazanımlar sağlamıştır. Başkanlık, hiyerarşik olarak genel müdürlük seviyesinden müsteşarlık seviyesine yükseltilmiş, iki sürekli kurula ilaveten dokuz adedi genel müdürlük seviyesinde olmak üzere on dört hizmet birimi oluşturulmuştur.
Bugün Hilafetle ilgili sorun bütün çıplaklığı ile ve derinliği ile devam ediyor.. Dünyada evrensel temsil mekanizması olmayan tek dini topluluk Müslüman topluluğudur.. Terörist siyonist F. Gülen hani bu makam için hazırlanan bir isimdi. Hilafet fonundaki paralar İş Bankası’na aktarıldı. Laik bir devletin kontrolünde din hizmetleri örgütlenirken, ruhban sınıfı olmayan bir dini gelenek içinde zorunlu kamalizm şeriatının dini eğitimi veriliyor ve Laik/dinsiz devletin “Din adamı” kamalist devlet memuru yapılıyor.. Bu işi kurcalayanlar ise sanık yapılıyor, yargılanıyor, mahkûm ediliyor.
13/27nisan1909'da siyonist Sabateistler pakrudini mason tüm İttihat Terakki terör örgütü mensupları tüm darbeciler ve din/dil soykırımı yapan vatan hainleri İnsanlığı karşı suçtan gıyabında asılmalı, rütbeleri sökülmeli ve tüm resimleri resmi ve özel kurumlardan kaldırılmalı. 5816,429,430,431 vb tüm hukuksuz kanunlar iptal edilmeli.
Adalet arayan ve helalleşmek isteyen CHP, kendi korumaları altındaki haksızlıklar, hukuksuzluklar, adaletsizlikler konusunda diyecek bir sözü var mı aceba.. Mesela “değiştirilmesi teklif edilemeyen yasalar, özel yasalarla korunan şahıslar, banka yöneticisi olan sol bir parti, parti programı bir anayasanın başlangıç ilkesi yapılan bir darbe anayasasının koruyuculuğuna soyunmak nasıl bir duygu aceba!. Birileri insanların gözünün içine baka baka bunları yapıyor, birileri de yutuyor. Bekri Mustafa Ayasofya’ya imam olunca böyle oluyor işler!.. Sahi Ayasofya nasıl düzmece bir kararla camiden müzeye çevrilmişti. Bu işte bir adaletsizlik yok mu?
Hilafeti ve Halifesiz Müslümanların Velayetini üstlenmemizin 508. Yılı Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin Halife Seçmesinin 102. Yıldönümünde Hilafet Günü/Haftası’nda Taleblerimiz;
Devletin Dini İslam yeniden olmalı ve anayasa, yasalar yönetmelikler İslam’a aykırı olmamalı
Hilafet mâna ve mefhum olarak kalkmadı TBMM uhdesindedir Şûrâ meclisi Diriltilmeli
Gaspedilen hilafet paraları diyanete devir ve Osmanoğulları’nın malları iade edilmeli
Hindistan Hilafet Fonu ve ümmetin paralarıyla kurulan iş bankasi CHP hisseleri Diyanete 12 Haziran 1924’den itibaren satılan işgal edilen başta puthane yapılan aziziye camii olmak üzere ücbin/3856 Camii mescid vb tüm malların iadesini
Her din sahibinin Kendi dini hukukuna göre işlem yapabilmesi imkanı
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın özerk bağımsız olması Seçim ile vazifelendirilmesi
Tatilin pazar günü yerine cuma gününe alınmasını, CHP ilkeleri anatasa yasalar ve tüm müfredattan kalkmalı
GENDER/TCE/TCA Toplumsal Cinsiyet Eşitliği veya Adaleti maskeli eşcinsel sapikliklar yasaklanmalı. 85 milyon cinsi sapıklığı teşvik eden GENDER’siz kimlik verilmeli
17Mayıs 1990’dan beri eşcinselliği teşvik eden WHO/DSÖ kapatılmalı
içki kumar şehvet terörü teşhircilik zina fuhuş KAOS/GLPTİAPEZ lobi faaliyetleri yasaklanmalı terör soykırım ve casusluktan cezalandırılmalı ve tüm mal varlıklarına el konulmali
Faiz/Riba libor Forex tefecilik yasaklanmalı
Kısas uygulamasi kanunlasmali başta olmak üzere isteyene İslam hukuku uygulanmalı
Bozgunculuk çıkaranlar darbeciler (terörist ittihatçı hareket ordusu mensubları kabirdekiler dahil) asilmali, elleri ayakları çaprazlama kesilmeli veya sürgüne
Siyasetçiler ve yöneticiler her yıl mal varlığı artışı beyanıyla denetlenmeli
Tüm resmi ve yarı resmi kurumlara rüşvet almak/vermek heykellere putlara, kamalizme laikliğe tapmak şirk ve zulümdür. Putlardan ve ölülerden yardım isteyenler müşahede altına alınmalı
3/6Mart2025
ADEM ÇEVİK
Adem Çevik, @EZANplatformu @ADALETplatformu @HilafetPlatform @HakBirr @KurtulusKuranda Sözcüsü
https://t.me/EZANplatformu t.me/SectikleriniDenetle
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.