MEHMET HACIİSMAİLOĞLU: ÖZGÜRLÜK!

ÖZGÜRLÜK… Bu kelimenin anlamı ile ve günümüze yansıması ile bakalım isterseniz; Özgürlük, Herhangi bir koşulla sınırlanmama, zorlamaya, kısıtlamaya bağlı olmaksızın düşünme ve davranma durumu. Açıklaması bu. Demek oluyor ki, çocuklarına özgürlük hakkını teslim edenler, her hangi bir koşulla, yani, kıyafet, davranış, ahlâk, istediği vakti istediği şekilde kullanma konularında tam ve sınırsız yetkiyi vermiş oluyorlar. Benim gördüğüm rezillikleri muhakkak sizlerde görüyorsunuzdur. Özgürlük, bu değil yapmayın! “Benim çocuğum özgürdür, istediğini yapar demeyin”! Siz çocuğunuzun yarınlarını imha ediyorsunuz. Çocuğunuzun güzel bir yuva kuracağı geleceğini şimdiden tahrip ediyorsunuz. Avrupa da bile bu kadar açık, bu kadar vücuduna işkence eden tipler yok! Bu neyin özgürlüğü? Özgürlük demek, istediğin yeri istediğin kadar açmak değildir! Özgürlük, istediğin saate kadar sokaklarda, kafelerde, orda bur da takılmak değildir! Özgürlük dediğin, kendinden yaşça büyük insanlara saygısızca konuşmak, edepsiz sözler etmek değildir! Özgürlük dediğin, “istediğimi yaparım, istediğimi giyerim” aklı değildir! Saat gecenin kaçı olmuş, henüz yaşı 14-17 arasında değişen kızların, yarı çıplak halde ( bu lafımı da yargılamayın, alın ölçün bakın, vücudun yarıdan fazlası çıplak değil mi? ) ellerinde sigara, bağıra çağıra sokaklarda takılmaları hangi aklın özgür düşüncesidir? Bu işin dini, kitabı, örfü, geleneği bir tarafa, size fetvalar verecek değilim. Benim anlatmak istediğim özgürlüğün çocuklara bir hediye gibi şuursuzca verilmemesidir. Bir çocuğun, bir gencin, aslına bakarsanız bir insanın eve geliş, dışarıya çıkış saatleri bir uyum içinde ve bir mantık dâhilinde olmalıdır.  “Şu saate eve gel, bu kıyafeti giyme, doğru budur, yanlış budur” diye telkinde bulunmayan Anne babalar, hangi sorundan şikâyet etme hakkına sahip olabilirler ki?  Özgürlük yasa ile değildir! Yani yasa size özgürlük hakkını verdi diye aslında bu sizin evladınıza verebileceğiniz bir hak değildir! Yasa da içki içmekte var, verin çocuğunuzun eline şişeyi içirin, yasa da, şu saatte eve geleceksin diye engel yok yasada, sabaha kadar kafasına eseni yapsın. Yasa da şu ölçülerde giyineceksin diye bir engelde yok benim bildiğim, “istediğin yere kadar aç kızım” mı diyeceksiniz? Özgürlük hakkını size veren anayasal hak, çocuklarınızı yoldan mı çıkarın diyor size? Kapalısı, açığı kalmadı, belirli parklarda, her ağacın altında bir artı on sekiz sahne var. Oradan geçen diğer çocuklara, gençlere yanlış örnek olmak, hangi özgürlüğün yansımasıdır? Ne özgürlüğü kardeşim bunun adı, tepeden tırnağa terbiyesizliktir! Ben size, çarşafa bürünün, tespih çekin demiyorum, ben size birazdaha hayvanlarla aramızda ki farkı belirginleştirin diyorum. Belkibiraz sert oldu gibi duruyor cümle ama inanın günümüzde ki özgürlüğün verdiği rahatsızlıktan daha sert değil! Başkalarını rahatsız etmek özgürlük olamaz! Evliliğe zarar verecek kadar hudutsuz davranmak özgürlük olamaz! İnsanları rencide etmenin adı özgürlük olamaz! Toplu taşımalarda, uluorta bacak açmak, toplumu iplememek özgürlük olamaz! Kıymetli anneler, babalar, Özgürlüğün ne demek olduğunu unutmayın! Ceza evlerinde, mezarlıklarda bulunan, özgürlük için özgürlüğünden olanları unutmayın! Erkek ya da kız çocuğu, erkek ya da genç delikanlı hiç fark etmez, herkesin bir kalıba dâhil edilmesi gerekir, bu gerekliliği de ancak, anne ve babalar yapabilir. Hepimizin evladı var, hepimizin amacı insan gibi yaşamak, bunu özgürlük ifadesi ile başla bir boyuta çekmeyin! Konuşabiliyorsan, istediğini yiyor, istediğinle evleniyorsan, istediğin iş yerinde çalışıyorsan, istediğin hakları devlet tarafından alabiliyorsan özgürsün işte. Mehmet HACIİSMAİLOĞLU