ÖC-ALAN AKLI
ÖC-ALAN AKLI
Terörist başı Öcalan ile görüşme gerçekleşti. Görüşmeyi kim nasıl okudu kamuoyunda açıkça görülüyor.
ÖC-ALAN AKLI
Terörist başı Öcalan ile görüşme gerçekleşti. Görüşmeyi kim nasıl okudu kamuoyunda açıkça görülüyor.
Tepki verenler olduğu gibi görüşmeyi olumlu olarak değerlendireler de var. Peki, gerçekten bu görüşme kendi içinde hangi şifreleri barındırıyor? Bu görüşme bir ulus devletine yakışır bir görüşme mi? Görüşme sonrası yapılan açıklama hukuki mi? Dilerseniz bir de biz değerlendirelim.
Sanıyorum bu şekilde bir görüşme dünyada hiçbir ulus devlet tarafından kabul görülmez! Kaldı ki biz tüm dünya devletlerine PKK’nın bir terör örgütü olduğunu yıllardır söylüyoruz ve bunu da bu şeklide yani, terör örgütü olarak görmelerini istiyoruz. Şimdi bu görüşmeden sonra, “siz barış yolunda olduğunuz bir örgütü bize neden terör örgütü olarak kabullendirmeye çalışıyorsunuz” deseler ne diyeceğiz?
Terörü bitiriyoruz, bitirdik derken yalan mı diyorduk? Şimdi biz bu terörü bitiremiyoruz, Öcalan bitirsin bu terörü diyecek siyasi anlayışa ne zaman geldik? Öcalan kim ki örgüte silah bıraktıracak? Bu örgütün sahibi Öcalan mı? Bu örgütün sahibinin kim olduğunu benden daha iyi bilmiyor musunuz? Patenti Vatikan’ına ait, Siyonizm ve her türlü eşkıya devlet tarafından kullanılan, büyütülen, bölgede ve dünyada desteklenen bir terör örgütüne nasıl olacak ta Öcalan silah bıraktıracak? Buna hangi akıl rıza gösterir?
Hani Dem partisinin terörle alakası yoktu, hani siyasi bir partiydi Dem parti? Ne oldu, neden Öcalan’la görüşme köprüsünü Dem partinin tabliyeleri oluşturdu? Ve görüşme sonrasında açıklanan metne hiç mi dikkat etmediniz? Bu ülkenin savcısı yok mu? Korkmayan bir yetkilisi yok mu? Bu açıklama baştan aşağıya hakaret ve ayrımcılıkla dolu olup, devlet yapımızı aşağılamaktadır. Bu kimsenin dikkatini çekmedi mi? Bu görüşme sonrasında yapılan açıklamaları dinleyip, olumlu açıklamalar diye görüş belirten utanmazlar hangi kanı taşıyorlar?
Görüşme sonrası yapılan açıklamada, “Kürt sorununa karşı yaptığı değerlendirmeler hayati önemdeydi” diye başlıyorlar açıklamaya. Bu nasıl bir cümle girişi? Türkiye de Kürt sorunu olduğunu hepimiz kabul etmişiz ve çözüm için bu iki mahlûkatı meclise göndermişiz iması da ne? Türkiye de terör sorunu vardır, Kürt sorunu yoktur! Benim ve vatandaşlarımızın hiçbir Kürt ile hiçbir Kürt kardeşimizin de her hangi bir Türk ile sorunu yoktur! Anayasal bir vatandaşlık hakkımız var, bu Kürt içinde, Türk içinde aynıdır, hangi hastane hangi Kürt vatandaşımıza Kürt müsün diye soruldu? Böylesi kahpe bir cümle kurumu asla kabul edilemez!
Konuşma içerisinde “Kürt halkları” diyor, bunu ben duydum da siz duymadınız mı? Türkiye Cumhuriyeti Devletinin ne zaman “halkları” diye bir hitap dili oldu? Her vatandaş Anayasa da Türk halkı olarak geçer, ırk başkadır millet başkadır, millet zaten birlikte olmaktan geçmiyor mu? Hangi halktan bahsediyor bu şam şeytanları? Asıl bahsetmek istedikleri “Kürdistan halkı” ifadesi değil mi?
Görüşme sonrası açıklamada; “Ortadoğu ve Türkiye de yaşanan son gelişmelerin değerlendirildiği görüşme de Sayın Öcalan dayatılan karanlık gelecek senaryolarına karşın pozitif çözüm önerilerini sunmuştur”, diyorlar. Bu ukala üslup ile Öcalan, Devletimize çözüm önerisi mi sunuyor? Devletimizin aklı Öcalan kadar çalışmıyor mu? Bu nasıl bir ezme taktiğidir? Buna nasıl “olumlu bir görüşme” diyebiliyorsunuz, mideniz bulanmadı mı?
“Ortadoğu” ifadesi ne için kullanıldı, Suriye’nin Kuzeyinde kurulması amaçlanan yeni özerk bölge için değil mi bu ifadeler? Orada kurulması planlanan Özerk bölge kimin için kurulacak? Bunu bilmiyor musunuz? Önce Kürt bölgesi daha sonra da İsrail’e katılacak toprak değil mi burası? Biz salakmıyız? Ya da, siz de bir akıl tutulması mı var? Öcalan konuşmasında, “Türk ve Kürt” halkları diyor, bu ifade Türk devletinin kimlik tarifine aykırıdır! Türk ve Kürt’ün aynı yerde yaşasa da ayrı olduğunu ima ediyor. Üniter yapıyı dikkate almıyor bile, “Tüm halklar için kader birliği” diyor.Bu bölücü dili kullanan bir teröristin “çözüm merkezi” olarak görülmesi, Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesinde süresiz bir tedavi yolunun açılmasına yetecek tanıdır.
Öcalan açıklamasında sık sık, Anayasaya değişikliğine atıfta bulunarak, işaretler vermiştir. “Türkiye deki tüm siyasi partilerin bu sürece katkıda bulunması gerekir ve bu katkının en önemli yeri de şüphesiz TBMM olacaktır” derken, sizce TBMM de hangi şekli işaret etmiştir A/ Anayasa değişikliği konusunda destek verin ve (Halklar) ifadesini koydurun. B/Asgari ücretin artışına itiraz edin. Sizce hangisini işaret etmiş çocuk ve bebek katili Öcalan? 42 ve 66’ıncı maddelerin değiştirilmesini istediğini sanıyorum üç yaşında bir çocuk bile anlamıştır. Meclisi işaret etmesi Anayasa değişikliğinden başka bir şey olamaz!
Türkiye’yi İsrail ve Esad rejimi konumuna koyar gibi benzetme ve örnek vererek, Ülkemize üst perdeden hakaret etmiştir. Bu hakarete CHP neden ses çıkarmadı? MHP, AKP nasıl bu görüşmenin barış için olumlu bir adım olduğunu düşünür?
Söylenecek o kadar çok şey var ki, bir köşe yazısı değil, bin köşe yazısı yazsam dile getirmem mümkün değil! Türkiye’nin bölünmesi için her türlü soytarılığı yapanların, sirk oyunlarını göremeyenlere sirk canlısı olarak bakmaktan başka bir mantık kalmıyor elimizde.
Öz canımıza anlatamadıktan sonra, kime neyi anlatacağız?
MEHMET HACIİSMAİLOĞLU
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.