"Olimpiyat Ruhuna Fransız Kalmışlar"
"Olimpiyat Ruhuna Fransız Kalmışlar"
Beklentiyle dolu gözlerle açılış törenini izledim, ancak heyecanımı tam olarak tatmin edemediğini söylemeliyim. Sevdiklerimle birlikte olduğum için mutluydum, ama aynı zamanda bazı unsurların da hoşuma gitmediğini itiraf etmeliyim.
Sporcuların Seine Nehri'nde yüzdükleri sahne oldukça keyifliydi. Tüm şehir bir sahneye dönüşmüş, büyüleyici bir atmosfer yaratmıştı. Her ev sahibi ülke açılış törenini bir şova dönüştürmeye çalışır, ancak bu sefer sporcuların ön plana çıkması gereken gece, başka unsurlar tarafından gölgelendi. Araya giren performanslar, sporcuları engellemiş, dikkat dağıtıcı bir gürültüye sebep olmuştu. Genel olarak dağınık ve düzensiz bir gece olduğunu düşünmüyor değilim.
Olimpiyat oyunlarının bu kadar cinsel yönelimle özdeşleştirilmesi de beni rahatsız etti. Kadim oyunlarımızla nasıl bir bağı var bu unsurların? Sydney, Atina ve Çin'deki törenler çok daha estetik ve anlamlıydı.
Paris, açılışa çok hazırlanmış gibi görünüyordu, ancak temalar belirsizdi, hareketler anlamsızdı ve bir kaos havası vardı.
Kendi sporcularımızın kıyafetlerini hiç beğenmedim. Görsel açıdan en etkileyici kıyafetler şüphesiz Moğolistan'a aitti.
Finaldeki balon detayı oldukça hoştu. İzleyiciler ve spikerler biraz şaşırsa da, 1783 yılında sıcak hava balonunu keşfeden Montgolfier kardeşlere bir gönderme olması sevindiriciydi.
Uzun zamandır Celine Dion'u dinlememiştim, bu da hoşuma giden bir diğer detaydı.
Tüm sporcularımıza yürekten başarılar diliyorum!
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.