Osman Kavala, Ayşe Barım'la görüştüğünü doğruladı, Amerikan elçisinin talimatından bahsetmedi (Kızıl Soros kimdir?)
Osman Kavala, Ayşe Barım'la görüştüğünü doğruladı, Amerikan elçisinin talimatından bahsetmedi (Kızıl Soros kimdir?)
Osman Kavala, dizi-film oyuncularını hükümete karşı eylemlerde kullandığı iddia edilen menajer Ayşe Barım hakkında ilk kez açıklama yaptı.
Osman Kavala, menajer Ayşe Barım'la görüşmelerini doğruladı, Amerikan elçisinin talimatından bahsetmedi (Kızıl Soros kimdir?)
'Kızıl Soros' lakaplı Osman Kavala, dizi-film oyuncularını hükümete karşı eylemlerde kullandığı iddia edilen menajer Ayşe Barım hakkında ilk kez açıklama yaptı. Cezaevinden yazdığı mesajda Barım'la telefon irtibatını doğrulayan Kavala, konuşmaların Gezi'den sonra gerçekleştiğini ileri sürdü. Kavala, Gezi eylemleri sırasında Amerikan elçiliğinden aldığı talimata değinmedi.
2013 yılındaki Gezi Parkı kalkışmasına dair soruşturma kapsamında'hükümete yönelik darbe girişimini organize etme' suçundan müebbet hapis cezasına çarptırılan 'Kızıl Soros' lakaplı Osman Kavala, menaje Ayşe Barım'la telefon irtibatını doğruladı.
Barım'la 2013 yılında 39 kez telefon irtibatı kurduğu ileri sürülen Kavala, cezaevinden yolladığı yazılı açıklamada görüşmelerin Gezi isyanı sonrasında gerçekleştiğini ileri sürdü.
Yönettiği oyuncu grubunu siyasi amaçlı gösterilerde kullandığı ileri sürülen ve dizi-film dünyasının ünlü isimlerine Gezi Parkı'ndaki eylemlere katılmaları yönünde baskı yaptığı iddia edilen Ayşe Barım, açılan soruşturma kapsamında gözaltına alınmasının ardından 27 Ocak 2025 günü tutuklanmıştı.
2013 Mayıs-Haziran döneminde Osman Kavala, bir yandan eylemcilere yiyecek-içecek ve gaz maskesi gibi lojistik destekler için banka hesapları açtırıp meydanda isyancılara para saçarken, aynı zamanda ABD elçiliğinde 'siyasi işler konsolosu' sıfatıyla çalışan Yuri Kim'den talimat alıyordu.
Dinleme kayıtlarına yansıyan görüşmelerde Yuri Kim, Kavala'dan hemen harekete geçip dönemin ABD Dışişleri Sözcüsü Jen Psaki'nin basın toplantısında Gezi Parkı olaylarına dair ısmarlama soru sordurmasını istiyordu. Kavala, Yuri'nin talimatına uyarak 1 Haziran 2013 günü Psaki'nin Türkiye'yi tehdit eden açıklamayı yapmasını sağladı.
Yuri Kim- Osman Kavala irtibatının sürdüğü esnada menaje Ayşe Barım da kontrol ettiği oyuncu grubuyla birlikte Taksim Meydanı'ndaydı.
Halit Ergenç, Rıza Kocaoğlu ve Ozan Güven başta olmak üzere onlarca ismin Gezi Parkı'nda hükümete karşı bildiri okumasında rol alan Barım, isyanın simge isimlerinden Memet Ali Alabora'ya da yapacağı basın açıklaması konusunda talimat veriyordu.
KAVALA: GEZİ SIRASINDA DEĞİL, SONRA GÖRÜŞTÜK
Cezaevinden yolladığı açıklamada Osman Kavala, Gezi Parkı isyanı sırasında Amerikan elçiliğinden hangi sıfatla talimat aldığına değinmedi, Yuri Kim'in ismini de anmadı.
FETÖ'nün akıl hocası olarak bilinen İsrail yanlısı Amerikan istihbaratçı Michael Rubin'in Nobel ödülü verilmesini istediği Kavala, Ayşe Barım'la görüşmelerinin Gezi Parkı olaylarından sonra gerçekleştiğini ileri sürerek şu ifadeleri kullandı:
"Bir süredir izlediğimiz tutuklamalar endişe vericidir. Ayşe Barım’la ilgili yapılanlar, Gezi davasında yaşadığımız gerçekliği tahrif etme ve algı yaratmanın çarpıcı bir örneği. İstanbul Başsavcılığı’nın 24 Ocak’ta kamuoyuna yaptığı açıklamada, Barım’ın gözaltına alınma gerekçelerinden birinin, benimle Gezi olaylarıyla ilgili yoğun iletişiminin tespit edilmesi olduğu belirtiliyor.
Halbuki savcılığın elindeki telefon trafiği kayıtlarından Barım’la konuşmalarımızın Gezi protestoları bittikten sonraki tarihte başladığının anlaşılmaması mümkün değil. Gezi öncesinde, sırasında ve sonrasında telefonlarım dinleniyordu. Savcı iddia edilen türden hiçbir konuşma olmadığının bilgisine de sahipti.
Barım’ın, belediye başkanlarının, siyasetçilerin ve gazetecilerin tutuklanmalarında görülen ortak özellik, artık suçlamalar ile suçlananların eylemleri arasında hukuki ilişki kurma ve inandırıcı delil ortaya koyma gereği duyulmamasıdır. Bu uygulama Gezi davasında yetkin hale getirildi, Gezi davası kamuoyunu bu uygulamaya alıştırmak için kullanıldı. Son günlerde ortaya çıkan Gezi protestolarını kriminalize etme gayretinin de bu amaca hizmet ettiğine inanıyorum."
KIZIL SOROS'U TANIYALIM: OSMAN KAVALA KİMDİR?
Fetullahçı teröristlerin Nobel ödülü verilmesini istediği Osman Kavala, F-16'ların modernizasyonu sürecinde ihaleye katılan yabancı şirketleri kaçırmak için Sedat Peker'den yardım istemesiyle gündeme gelmişti.
Organize suç örgütü lideri Peker o süreçte Kavala'ya yardımı esirgememiş üstelik ikilinin temasları sonraki yıllarda da devam etmişti. Peker komisyon karşılığı Osman Kavala uğruna hallettiği işi şöyle anlatıyor:
"Kavala Şirketler Grubu'nun patronu Osman Kavala beni arayarak Bedrettin Dalan'ın ortağı müteahhit Yavuz Yayla'dan bir arsa satışından kaynaklanan 25 milyon dolarlık alacağının olduğunu ve benim devreye girmemi istedi. Ben de bu işi hallederek 1,5 milyon dolar komisyon aldım."
Osman Kavala
İYİ Parti kurucusu Meral Akşener'in öz kuzeni Kavala, teröristbaşı Abdullah Öcalan'ın en çok güvendiği 3 isimden biri. Birçok ülkede kanlı darbeleri ve iç savaşları CIA adına organize eden George Soros'un yakın çalışma arkadaşı. Türkiye'deki ayrılıkçı hareketleri finanse eden Anadolu Kültür Derneği'nin de kurucusu.
PKK'nın siyasi uzantısı HDP'nin kuruluşunda öncü rol oynayan isimlerden Kavala, 2017 yılında gözaltına alınana dek etki alanındaki isimleri kullanarak kültür-sanat dünyasını yönlendiren 'gizemli bir baron' olarak görülüyordu.
TERÖR DEVLETİ TOPLANTILARININ GEDİKLİSİ
PKK destekçisi yazarları bir araya getirip organize eden KürdîLit'in, aynı zamanda mezhepçi BirGün gazetesinin gizli sahibi olduğu ileri sürülen Kavala, ABD destekli TESEV, Açık Toplum Vakfı ve PODEM gibi yapılanmaların organizasyonunda çalıştı.
Türkiye'de çok ünlü bazı yayınevlerinin gizli sahibi, bazılarının da maddi destekçisi olduğu bilinen Kavala, Doğu ve Güneydoğu'nun hendek-barikat terörüyle teslim alınmak istendiği 2015-2016 döneminde yurtdışındaki PKK/YPG/PYD toplantılarının gediklisiydi.
'Toplum yararına sosyal misyon ifa etme' maskesiyle PKK, FETÖ, DHKP/C bağlantılı onlarca dernek ve vakfı yöneten Osman Kavala, Türkiye'nin hendek-barikat işgaliyle çalkalandığı dönem Avrupa'da düzenlenen 'Rojava' toplantılarına katılıyordu.
Osman Kavala, Avrupa'daki PKK-YPG toplantılarının müdavimiydi.
Suriye'nin Amerikan işgaliyle parçalanarak bir terör devleti kurulması ve sonrasında bu yapının Türkiye'den koparılacak sözde 'Kürdistan'a entegre edilmesi projesinde görev alan Kavala, PKK devleti için Londra'da icra edilen 'Rojava' oturumunda şu isimlerle yan yana fotoğraflandı:
Michael Rubin, Zubeyir Aydar, Salih Müslim, Michael Gunter, Hevi İbrahim Mustafa, Şirin Payzın, Leyla Zana, Essa Moosa, Sevtap Yokuş, Cengiz Çandar, Hasan Cemal, Kemal Tahirzade, Estella Schmid, Devrim Dağdeviren, Sevtap Yokuş, Ahmet Şık ve Ofra Bengio...
Osman Kavala, 1990'ların sonunda ASELSAN cep telefonlarının vatandaşlara satılmasını engelleyen ve Türk pazarını yabancı markaların kontrolüne sokan KVK şirketinin 3 ortağından biriydi.ASELSAN üretimi ödüllü cep telefonları o dönem geniş kitlelere ulaşamayınca kritik proje akim kaldı.
KAVALA HEP MÜTHİŞ BİR ORGANİZATÖR OLDU
1957'de Paris'te doğan, İstanbul Robert Koleji'nde eğitim gördükten sonra İngiltere'de Manchester Üniversitesi Ekonomi Bölümü'nden mezun olan Kavala, ABD'de geçirdiği yılların ardından Avrupa'yı da karış karış dolaştı.
Babası Mehmet Kavala 1982'de ölünce, Kavala Holding'in yeni patronu olarak sahnedeki yerini aldı. Selanik’ten Darıca’ya göç eden dedesi Tahir 'Kavala', amcası Hüseyin ise 'Bölükbaşı' soyadını tercih etmişti. Bu yüzden Kavalalı Mehmet Ali Paşa’nın torunu zannedilegeldi. Oysa hiçbir akrabalıkları yoktu.
'Kızıl Soros' Türkiye'ye döndükten sonra F-16 ihalelerinden kalan vaktini Doğu ve Güneydoğu için harcadı. Anadolu Kültür A.Ş., Açık Toplum Vakfı, Tarih Vakfı, Hafıza Merkezi, Kürdîlit, Helsinki Yurttaşlar Derneği, Barış Vakfı, Diyarbakır Kürt Evi, İnsan Hakları Derneği gibi onlarca kuruluşu ya kurdu ya yönetti.
Yönetip yönlendirdiği ve fonladığı dernek/vakıf sayısının 200'ü aştığı söyleniyor. Bilhassa Doğu ve Güneydoğu'yu örümcek ağı gibi saran bu kurumların çoğu, 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında OHAL kararıyla kapatıldı.
O SLOGANIN GERÇEK SAHİBİ: SENİ BAŞKAN YAPTIRMAYACAĞIZ
Osman Kavala, Gezi Parkı eylemlerinden sonra Ayşe Barım'la birlikte sıklıkla Cumhuriyet gazetesi yazarı Ahmet İnsel'le de görüşüyordu. İddianameye giren dinleme kayıtlarına göre Kavala, Gezi kalkışmasını püskürten dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'a epeyce kinlenmişti. İnsel'le görüşmesinde Kavala şöyle diyordu:
"Hani ben cumhurbaşkanı olacak falan diyordum... Bunu (Erdoğan'ı) cumhurbaşkanı da yaptırmamak lazım. Bu herifi halletmeleri lazım bu saatten sonra."
PKK'dan 'umudunu' hiçbir zaman kesmeyen Kavala, Öcalan'ın bile 'silah bırakın' dediği çözüm süreci günlerinde sahneye çıkmış ve "PKK'nın silah bırakmasına gerek yok" demişti.
Fransız Sokağı'nda açtığı Cezayir Restorant'ın müdavimleri arasında HDP'li Selahattin Demirtaş ile Sırrı Süreyya Önder bulunuyordu.
Hükümet, Fetullahçı Terör Örgütü'nün emniyet ve yargı merkezli kumpaslarını püskürtmeye çalışırken Selahattin Demirtaş, Cezayir Restorant'ta Kavala ve Önder'le birlikte belirledikleri sloganı Mart 2015'te Meclis kürsüsünden şöyle ilan ediyordu: "Seni başkan yaptırmayacağız!"
Selahattin Demirtaş
Meral Akşener, 15 Temmuz darbe girişiminden birkaç ay önce "Ben başbakan olacağım" sözleriyle dikkat çekerken kuzeni Osman Kavala, darbenin organizatörlerinden CIA mensubu Henry Barkey ile yoğun temastaydı.
Kızıl Soros'un Barkey'le onlarca saat ne konuştuğu henüz bilinmiyor. Ancak Barkey'in darbeyi ekibiyle birlikte Büyükada'daki bir otelden yönlendirdiği ve kalkışma püskürtüldüğünde otelden başı önünde ayrılırken resepsiyona üzerinde 'Pensilvanya' yazan bir çan bıraktığı biliniyor.
10 ÜLKE BÜYÜKELÇİSİ ONUN İÇİN SIRAYA DİZİLDİ
'Sosyalist' milyarder Osman Kavala, 18 Ekim 2017'de Gaziantep'te bir Alman Vakfıyla yaptığı toplantının dönüşünde Atatürk Havalimanı'nda gözaltına alındı. O tarihten buyana bir daha kodesten çıkamadı. Ayşe Barım soruşturmasında adı geçince, bir muhalefet lideri edasıyla bildiri yayınlamaktan geri durmadı.
Darbe girişimi hükümlüsü Osman Kavala, cezaevine girdiği günden beri en büyük desteği Batılı ülkelerden gördü. 2021 yılı ekim ayında ABD dahil 10 ülkenin Türkiye büyükelçileri Kavala'nın serbest bırakılması için bildiri yayınlayıp Ankara ile gemileri yakmayı bile göze almıştı.
Almanya, ABD, Danimarka, Finlandiya, Fransa, Hollanda, İsveç, Kanada, Norveç ve Yeni Zelanda büyükelçileri, o dönem az kalsın Türkiye'den deport ediliyordu.
ABD Başkan Yardımcılığı döneminde Joe Biden, Türkiye'yi ziyaret etmişti. Biden'ın toplantı yaptığı gazeteciler arasında Kadri Gürsel ve Aslı Aydıntaşbaş ile birlikte Osman Kavala da bulunuyordu.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.