ÖZGÜR ÖZEL HANGİ PARTİNİN GENEL BAŞKANI

Politika 05.11.2024 - 14:28, Güncelleme: 05.11.2024 - 14:28
 

ÖZGÜR ÖZEL HANGİ PARTİNİN GENEL BAŞKANI

Dünyayı ilgilendiren seçimlerinin yaşandığı ABD’de bile siyaset bu kadar hareketli değil!
İKİ PARTİ GENEL BAŞKANI DA ÖZGÜR ÖZEL Dünyayı ilgilendiren seçimlerinin yaşandığı ABD’de bile siyaset bu kadar hareketli değil! Her gün yeni bir tartışma, her gün yeni bir meydan okuma ve her gün maalesef yeni bir tehdit, burası neresi? Burası Türk toprağı değil mi? Burası şehit verdiğimiz ve Alparslan’dan miras aldığımız aziz topraklar değil mi? Kim bu çakal sürüsü, kim bu çekinmeden iradeyi ve milletin ta kendisi olan Valilere “darbeci” diyebilecek kadar cüret sahibi olanlar? Sen ne yapıyorsun Özgür Özel? Ne içtin bilmiyorum, bu hangi maddenin kafası? Cumhuriyet Halk Partisinin seçmenini sanırım benden iyi biliyorsundur, atladığın bir ayrıntı varsa hatırlatayım. CHP seçmeni ya da diğer bir söylemle CHP gönüllülerinin, sadece yüzde ikisi senin gibi düşünür, ulusalcı, Atatürkçü, sol siyaset anlayışını benimsemiş, kapitalizmi kabul etmeyen bir kitleye sahiptir Cumhuriyet Halk Partisi. Sen daha önce işine gelince, Devlet Bahçeli ve Erdoğan ile bir araya geldin, yanakların gülücük saçıyordu, mesir macunu etkisi miydi bu? Bu süreçte neden bir ayara gelip, gerekçeleri münazara etmedin de, önce Esenyurt sonrasında Mardin, Batman ve Halfeti’ye kayyum ataması yapılması ile meydan çığırtkanlığına soyundun? Türkiye siyasette bir ilki daha yaşıyor. İki partinin genel başkanı da aynı kişi, bu nasıl olur Özgür Özel? Yıllar önce CHP’nin, yani, SHP olan partinin akıbetini ne çabuk unuttun. 1991 yılında sona eren körfez savaşının ardından, Irak devleti ordusunun büyük bir bölümünü Kuzey Irak’tan çekmişti. Bu çekilme en çokta PKK yaramış ve silah gücünü artırmıştı. Bununla beraber, Güneydoğu’da da etkisi artmaya başlamıştı PKK’nın. Bu artış elbette siyasete de yansımıştı.  Biliyorsun; 1989 da, Ahmet Türk, Mahmut Alınak, Adnan Ekmen, Mehmet Ali Eren, Salih Sümer, İsmail hakkı Önal ve Kenan Sönmez, Kasım 1989’da SHP’den, bir konferansa katıldıkları gerekçesi ile ihraç edilmişlerdi. Oysa bu tam bir oyundu, çünkü konferansta söyledikleri o zamanın SHP’sinin hazırladığı raporla bire bir örtüşüyordu. Erdal İnönü liderliğinde ki SHP olağanüstü hal'in “O hal” ve koruculuk sisteminin kaldırılması, genel af ilan edilmesi gibi birçok radikal içeriğin bulunduğu bir rapor hazırlamıştı ya, işte bu rapordan bahsediyorum, konferansa katılanların ihraç edilmesinin oyun olduğunu bilenler biliyordu. SHP’den ayrılan milletvekilleri Haziran 1990’da halkın emek partisini (HEP) partisini kurdular. Ve 1991 genel seçimlerine SHP ile birlikte katıldılar seçime ve 20 HEP partili vekil Meclise girmiş oldu. Ve nasıl olduysa ihraç edilenler SHP’ye payanda oluyordu. Hatırlayınız, Leyla Zana ve Hatip Dicle’nin 6 Kasım 1991’de yapılan yemin töreni sırasında Kürtçe konuşma yapmak istedikleri o çalkantılı zamanlardı. 1991’de DYP-SHP koalisyonunun iktidara gelmiş ve güneydoğu da PKK yanlısı siyaset güden odaklar kendilerince yarına dair ümit tohumları ekmeye başlamışlardı. “Hayırlı olsun” artık Türkiye’de terörü açıktan destekleyen, terörün Mecliste temsil edilmesinin önünü açan bir parti vardı. Ve bu parti bugün ki, CHP, o gün ki SHP’nin sayesinde bugünlere kadar geldi. Sonra ne oldu? Ne olacak, bugün ki, CHP gönüllüleri gibi düşünüyordu o gün ki SHP gönüllüleri de ve SHP lav oldu. Kendi kendini imha etmiş oldu. Terörle ve terör destekçileri ile birlikte yürümenin parti genetiğine aykırı olduğunu görmüş oldu. Şimdi aynı hatayı sen yapıyorsun Özgür özel! Bu CHP seçmeni bu terör destekçileri ile aynı vagona binmez! Bırak DEM parti başkanı gibi davranmayı! Devlet adamı nutukları atıyorsun ya, git devlet adamı gibi davran! Atanan kayyumların hesabını sor, cevabını al! Devlet adamlığı, bağlı olduğun seçmene ve ülke değerlerine sadakatten geçer! Terörle ilişkisi olduğu apaçık ortada olan kişileri savunmak, en küçüğünden acizliktir. İktidarın ya da yürütmenin muhakkak eksikleri olmuştur, hataları olabilir. Bunu dile getirmenin ne şekli, ne de siyasi yansıması senin yaptığın değildir! Ana muhalefet partisi genel başkanı olarak, gayet kolay bir şekilde görüşebileceğin, iletişim kurabileceğin, Cumhurbaşkanı ve Devlet Bahçeli varken, Dem partisinin kışkırtıcı politikalarından medet umman içler acısıdır! MEHMET HACIİSMAİLOĞLU
Dünyayı ilgilendiren seçimlerinin yaşandığı ABD’de bile siyaset bu kadar hareketli değil!

İKİ PARTİ GENEL BAŞKANI DA ÖZGÜR ÖZEL

Dünyayı ilgilendiren seçimlerinin yaşandığı ABD’de bile siyaset bu kadar hareketli değil!

Her gün yeni bir tartışma, her gün yeni bir meydan okuma ve her gün maalesef yeni bir tehdit, burası neresi? Burası Türk toprağı değil mi? Burası şehit verdiğimiz ve Alparslan’dan miras aldığımız aziz topraklar değil mi? Kim bu çakal sürüsü, kim bu çekinmeden iradeyi ve milletin ta kendisi olan Valilere “darbeci” diyebilecek kadar cüret sahibi olanlar?

Sen ne yapıyorsun Özgür Özel? Ne içtin bilmiyorum, bu hangi maddenin kafası? Cumhuriyet Halk Partisinin seçmenini sanırım benden iyi biliyorsundur, atladığın bir ayrıntı varsa hatırlatayım. CHP seçmeni ya da diğer bir söylemle CHP gönüllülerinin, sadece yüzde ikisi senin gibi düşünür, ulusalcı, Atatürkçü, sol siyaset anlayışını benimsemiş, kapitalizmi kabul etmeyen bir kitleye sahiptir Cumhuriyet Halk Partisi.

Sen daha önce işine gelince, Devlet Bahçeli ve Erdoğan ile bir araya geldin, yanakların gülücük saçıyordu, mesir macunu etkisi miydi bu? Bu süreçte neden bir ayara gelip, gerekçeleri münazara etmedin de, önce Esenyurt sonrasında Mardin, Batman ve Halfeti’ye kayyum ataması yapılması ile meydan çığırtkanlığına soyundun? Türkiye siyasette bir ilki daha yaşıyor. İki partinin genel başkanı da aynı kişi, bu nasıl olur Özgür Özel?

Yıllar önce CHP’nin, yani, SHP olan partinin akıbetini ne çabuk unuttun. 1991 yılında sona eren körfez savaşının ardından, Irak devleti ordusunun büyük bir bölümünü Kuzey Irak’tan çekmişti. Bu çekilme en çokta PKK yaramış ve silah gücünü artırmıştı. Bununla beraber, Güneydoğu’da da etkisi artmaya başlamıştı PKK’nın. Bu artış elbette siyasete de yansımıştı. 

Biliyorsun; 1989 da, Ahmet Türk, Mahmut Alınak, Adnan Ekmen, Mehmet Ali Eren, Salih Sümer, İsmail hakkı Önal ve Kenan Sönmez, Kasım 1989’da SHP’den, bir konferansa katıldıkları gerekçesi ile ihraç edilmişlerdi. Oysa bu tam bir oyundu, çünkü konferansta söyledikleri o zamanın SHP’sinin hazırladığı raporla bire bir örtüşüyordu.

Erdal İnönü liderliğinde ki SHP olağanüstü hal'in “O hal” ve koruculuk sisteminin kaldırılması, genel af ilan edilmesi gibi birçok radikal içeriğin bulunduğu bir rapor hazırlamıştı ya, işte bu rapordan bahsediyorum, konferansa katılanların ihraç edilmesinin oyun olduğunu bilenler biliyordu.

SHP’den ayrılan milletvekilleri Haziran 1990’da halkın emek partisini (HEP) partisini kurdular. Ve 1991 genel seçimlerine SHP ile birlikte katıldılar seçime ve 20 HEP partili vekil Meclise girmiş oldu. Ve nasıl olduysa ihraç edilenler SHP’ye payanda oluyordu. Hatırlayınız, Leyla Zana ve Hatip Dicle’nin 6 Kasım 1991’de yapılan yemin töreni sırasında Kürtçe konuşma yapmak istedikleri o çalkantılı zamanlardı.

1991’de DYP-SHP koalisyonunun iktidara gelmiş ve güneydoğu da PKK yanlısı siyaset güden odaklar kendilerince yarına dair ümit tohumları ekmeye başlamışlardı.

“Hayırlı olsun” artık Türkiye’de terörü açıktan destekleyen, terörün Mecliste temsil edilmesinin önünü açan bir parti vardı. Ve bu parti bugün ki, CHP, o gün ki SHP’nin sayesinde bugünlere kadar geldi.

Sonra ne oldu? Ne olacak, bugün ki, CHP gönüllüleri gibi düşünüyordu o gün ki SHP gönüllüleri de ve SHP lav oldu. Kendi kendini imha etmiş oldu. Terörle ve terör destekçileri ile birlikte yürümenin parti genetiğine aykırı olduğunu görmüş oldu.

Şimdi aynı hatayı sen yapıyorsun Özgür özel! Bu CHP seçmeni bu terör destekçileri ile aynı vagona binmez! Bırak DEM parti başkanı gibi davranmayı! Devlet adamı nutukları atıyorsun ya, git devlet adamı gibi davran! Atanan kayyumların hesabını sor, cevabını al! Devlet adamlığı, bağlı olduğun seçmene ve ülke değerlerine sadakatten geçer!

Terörle ilişkisi olduğu apaçık ortada olan kişileri savunmak, en küçüğünden acizliktir. İktidarın ya da yürütmenin muhakkak eksikleri olmuştur, hataları olabilir. Bunu dile getirmenin ne şekli, ne de siyasi yansıması senin yaptığın değildir! Ana muhalefet partisi genel başkanı olarak, gayet kolay bir şekilde görüşebileceğin, iletişim kurabileceğin, Cumhurbaşkanı ve Devlet Bahçeli varken, Dem partisinin kışkırtıcı politikalarından medet umman içler acısıdır!

MEHMET HACIİSMAİLOĞLU

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (2 )

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve nethaberler.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Oflu
(06.11.2024 09:21 - #298)
CHP seçmeni bunu neden eleştirmiyor
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve nethaberler.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Oflu
(06.11.2024 09:21 - #299)
CHP seçmeni bunu neden eleştirmiyor
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve nethaberler.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.