TÜRKİYE-AB ARASINDA TAIEX PROGRAMLARI
TÜRKİYE-AB ARASINDA TAIEX PROGRAMLARI
Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Komşuluk Politikası ve Genişleme Genel Müdürlüğü (DG NEAR) tarafından yürütülen TAIEX, AB mevzuatının iç hukuka aktarılması, uygulanması ve yürütülmesi aşamalarında faydalanıcı ülkelere uzmanlık desteği sağlama amacıyla oluşturulmuştur.
TÜRKİYE- AB ARASINDA TAIEX TOPLANTILARI
Kısa adı TAIEX (Technical Assistance and InformationExchange / Teknik Destek ve Bilgi Değişim Mekanizması) olan ve Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Komşuluk Politikası ve Genişleme Genel Müdürlüğü (DG NEAR) tarafından yürütülen TAIEX, AB mevzuatının iç hukuka aktarılması, uygulanması ve yürütülmesi aşamalarında faydalanıcı ülkelere uzmanlık desteği sağlama amacıyla oluşturulmuştur. Büyük oranda talep güdümlü olan bu mekanizma teknik yardım taleplerini yönlendirir ve sorunların kısa vadeli çözümü için en uygun uzmanlığın tedarikine katkıda bulunur.
Türkiye- AB ilişkileri ve tam üyelik müzakereleri sürecinde, Türkiye’deki bakanlıklar, kendi alanlarını ilgilendiren konularda TAIEX desteği almaktadır. Bu desteklerden birini de Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü, tüketicinin korunması ve mevzuat uyum çalışmaları için almaktadır. Bu toplantılara farklı kesimlerden katılım olurken, en fazla katılımda “tüketici örgütleri”nden olmaktadır. TÜKON-Tüketiciler Konfederasyonu, TÜRFED-Tüketici Hakları ve Rekabet Hukuku Federasyonu, TÜDEF-Tüketici Dernekleri Federasyonu, TÜÇEDEF-Tüketici ve Çevre Hakları Federasyonu, TÜKODER-Tüketiciyi Koruma Derneği de TAIEX toplantılarının katılımcıları arasındaydı.
Türkiye- AB ilişkileri ve tam üyelik müzakereleri sürecinde, Türkiye’deki bakanlıklar, kendi alanlarını ilgilendiren konularda TAIEX desteği almaktadır. Bu desteklerden birini de Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü, tüketicinin korunması ve mevzuat uyum çalışmaları için almaktadır. Bu toplantılara farklı kesimlerden katılım olurken, en fazla katılımda “tüketici örgütleri”nden olmaktadır. TÜKON-Tüketiciler Konfederasyonu, TÜRFED-Tüketici Hakları ve Rekabet Hukuku Federasyonu, TÜDEF-Tüketici Dernekleri Federasyonu, TÜÇEDEF-Tüketici ve Çevre Hakları Federasyonu, TÜKODER-Tüketiciyi Koruma Derneği de TAIEX toplantılarının katılımcıları arasındaydı. Türkiye- AB ilişkileri ve tam üyelik müzakereleri sürecinde, Türkiye’deki bakanlıklar, kendi alanlarını ilgilendiren konularda TAIEX desteği almaktadır. Bu desteklerden birini de Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü, tüketicinin korunması ve mevzuat uyum çalışmaları için almaktadır. Bu toplantılara farklı kesimlerden katılım olurken, en fazla katılımda “tüketici örgütleri”nden olmaktadır. TÜKON-Tüketiciler Konfederasyonu, TÜRFED-Tüketici Hakları ve Rekabet Hukuku Federasyonu, TÜDEF-Tüketici Dernekleri Federasyonu, TÜÇEDEF-Tüketici ve Çevre Hakları Federasyonu, TÜKODER-Tüketiciyi Koruma Derneği de TAIEX toplantılarının katılımcıları arasındaydı. Türkiye- AB ilişkileri ve tam üyelik müzakereleri sürecinde, Türkiye’deki bakanlıklar, kendi alanlarını ilgilendiren konularda TAIEX desteği almaktadır. Bu desteklerden birini de Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü, tüketicinin korunması ve mevzuat uyum çalışmaları için almaktadır. Bu toplantılara farklı kesimlerden katılım olurken, en fazla katılımda “tüketici örgütleri”nden olmaktadır. TÜKON-Tüketiciler Konfederasyonu, TÜRFED-Tüketici Hakları ve Rekabet Hukuku Federasyonu, TÜDEF-Tüketici Dernekleri Federasyonu, TÜÇEDEF-Tüketici ve Çevre Hakları Federasyonu, TÜKODER-Tüketiciyi Koruma Derneği de TAIEX toplantılarının katılımcıları arasındaydı.
TÜKON-Tüketiciler Konfederasyonu Kurucu Genel Başkan Yardımcısı ve TÜRFED-Tüketici Hakları ve Rekabet Hukuku Federasyonu Kurucu Başkanı Hnr. Dr. Musa Karademir, 27-28 Şubat’ta yapılan TAIEX İstanbul toplantısında aşağıdaki sunumu yaptı:
YEŞİL TÜKETİM VE TÜKETİCİ ÖRGÜTLERİNİN ROLÜ, ÖNEMİ VE YAŞANAN SORUNLAR YEŞİL TÜKETİM
Yeşil tüketim, çevre üzerinde en az olumsuz etkiye sahip ürün ve hizmetleri satın alma ve kullanma pratiği diye tanımlayabiliriz. Sürdürülebilirliği teşvik eden, doğal kaynakları koruyan, kirliliği ve atıkları azaltan tercihleri içeren yeşil tüketim, hem bireyleri hem de kurumları doğrudan ilgilendirmektedir.
YEŞİL TÜKETİMİN TEMEL UNSURLARI
Çevre Dostu Ürünler
Biyolojik olarak parçalanabilen, geri dönüştürülebilen veya sürdürülebilir malzemelerden üretilen ürünleri seçmek.
Enerji Verimliliği
Enerji tasarruflu cihazlar, LED ışıklar ve yenilenebilir enerji kaynakları kullanmak.
Sürdürülebilir Gıda Seçimleri
Karbon ayak izlerini azaltmak için organik, yerel kaynaklı ve bitki bazlı gıdaları tercih etmek.
Minimal Atık
Plastik kullanımını azaltmak, yeniden kullanılabilir alternatifleri benimsemek ve sıfır atık girişimlerini desteklemek.
Etik Üretim
Dürüst ticaret, etik işgücü uygulamaları ve çevreye duyarlı üretim yöntemlerini takip eden markalardan satın almak.
YEŞİL TÜKETİMİN FAYDALARI
Çevre Koruma
Kirliliği azaltır, biyo-çeşitliliği korur ve karbon emisyonlarınıdüşürür. Karbon Ayak İzi Azalır. Daha az enerji tüketen ve geri dönüştürülebilir ürünler seçmek, karbon salınımınıdüşürmeye yardımcı olur.
Daha Sağlıklı Yaşam Tarzı
Zararlı kimyasallara ve kirleticilere maruz kalmayı en aza indirir.
Ekonomik Tasarruf
Enerji tasarruflu ürünler ve azaltılmış atık, uzun vadeli maliyetlerin düşmesini sağlar.
Doğal Kaynaklar Korunur
Su, ormanlar ve fosil yakıtlar gibi doğal kaynakların sürdürülebilir kullanımı teşvik edilir.
Kurumsal Sorumluluğu Teşvik Eder
Şirketleri sürdürülebilir uygulamaları benimsemeye iter.
Sosyal Sorumluluk Bilincini Artırır
Bireyler, doğaya ve topluma karşı daha bilinçli hale gelir. Çevre dostu ürünleri tercih eden tüketiciler, sürdürülebilir üretimi teşvik eder.
Toplumsal Dayanışmayı Güçlendirir
Yeşil tüketim bilinciyle hareket eden insanlar, çevreci gruplar ve topluluklarla daha fazla etkileşime girerek ortak amaçlar doğrultusunda hareket eder.
Adil Ticaret Desteklenir
Küçük üreticileri ve etik çalışma koşullarını destekleyen markalar tercih edilerek sosyal adalet sağlanır.
YEŞİL TÜKETİMDE TÜKETİCİ ÖRGÜTLERİNİN ROLÜ
Tüketiciler çevresel etkileri konusunda daha bilinçli hale geldikçe yeşil tüketim de büyük ilgi görmeye başlamıştır.Tüketici dernekleri, sürdürülebilir ürünleri savunarak, tüketicileri eğiterek ve işletmeleri çevresel iddialar konusunda sorumlu tutarak yeşil tüketimin teşvik edilmesinde ve kolaylaştırılmasında kritik bir rol oynamaktadır.
Tüketici Eğitimi ve Farkındalığı
Tüketici örgütleri sürdürülebilir ürünler, eko-etiketler ve sorumlu tüketim uygulamaları hakkında önemli bilgilere ulaşması sağlanır. Aynı şekilde, tüketicilerin çevre dostu seçimler yapmaları adına, farkındalık kampanyaları yürütülür. Bu konuda raporlar yayınlar ve kılavuzlar hazırlanabilir.
Sürdürülebilir Politikalar için Savunuculuk
Tüketici örgütleri/grupları daha güçlü çevre düzenlemeleri, dürüst ticaret uygulamaları ve sürdürülebilirlik standartları için lobicilik yapabilir. Yeşil tüketimi teşvik eden politikalar geliştirmek ve şirketleri çevresel etkileri konusunda sorumlu tutmak için hükümetler ve uluslararası kuruluşlarla birlikte çalışabilir.
İzleme ve Belgelendirme
Tüketici örgüt(leri)ü, çevresel koşullar, ürün ve hizmet güvenliği konusunda ortaya çıkan sorunları aşma konusunda, ürün testi ve sertifikasyonu veya puanlaması yapabilecek güce kavuşmalıdır. “Ürün Yaşam Döngüsü” diye tanımlayacağımız etiketleme süreci için ulusal/uluslararası çabalar gösterebilir. Mesela, bir ürünün sürdürülebilirliğini abartan yanıltıcı pazarlama/reklam tespiti yapılması durumunda “yeşil etiketli değildir” şeklinde bildirim yapılmasının önü açılmalıdır.
YEŞİL TÜKETİMDE TÜKETİCİ ÖRGÜTLERİNİN ROLÜ
Tüketici Eyleminin Kolaylaştırılması
Tüketici örgütleri, etik alışveriş rehberleri, çevre dostu işletmeler dizinleri ve dilekçe ve boykot gibi toplu tüketici eylem platformları gibi sürdürülebilir tüketime katılma araçları sağlayarak bireyleri güçlendirebilir. Bunun için kamu desteği sağlanabilir.
Kurumsal Sorumluluğun Teşvik Edilmesi
Tüketici örgütleri, şirketler üzerinde baskı kurarak, işletmeleri sürdürülebilir üretim yöntemleri, şeffaf tedarik zincirleri ve sorumlu atık yönetimi uygulamaları benimsemeye teşvik edebilir.
YEŞİL TÜKETİMDE TÜKETİCİ ÖRGÜTLERİNİN ÖNEMİ
Bilgi Açığının Kapatılması
Tüm tüketiciler sürdürülebilirlik iddialarını değerlendirecek uzmanlığa sahip değildir. Tüketici örgütleri, bilinçli satın alma kararları alınmasını sağlayan güvenilir, araştırmaya dayalı bilgiler sağlayarak bu boşluğu doldurmaya yardımcı olabilir.
Pazar Şeffaflığının Artırılması
Tüketici grupları, aldatıcı pazarlama uygulamalarını ifşa ederek ve bağımsız değerlendirmeler yaparak, pazardaki şeffaflığı artırır ve tüketicilerin sahte yeşil iddialarla yanıltılmamasını sağlayabilir.
Sektör Çapında Değişimi Teşvik Etmek
Tüketici örgütleri en iyi uygulamaları vurguladıklarında ve yüksek standartlar belirlediklerinde, sektörlerdeki şirketleri rekabetçi kalmak ve tüketici beklentilerini karşılamak için daha çevreci uygulamaları benimsemeye teşvik edebilirler.
Kolektif Eylemi Güçlendirmek
Tüketici örgütleri dilekçeler, boykotlar ve yasal eylemler yoluyla tüketicilerin kolektif sesini yükselterek şirketlerin ve politika yapıcıların sürdürülebilirlik taleplerini görmezden gelmelerini zorlaştırmalıdır.
Tüketici örgütleri, tüketicileri eğiterek, genel kabul görmüş tüketici politikalarını savunarak, şeffaflığı sağlayarak ve kurumsal sorumluluğu teşvik ederek, yeşil tüketim hareketinin şekillenmesinde etkili olmalıdır. Tüketici örgütlerinin çabaları, tüketicilerin güvenle çevreye duyarlı seçimler yapabildiği daha sürdürülebilir bir ekonomiye de katkıda sağlayacaktır.
Tüketici örgütlerinin güçlendirilmesi ve yeşil tüketim girişimlerinin desteklenmesi, küresel sürdürülebilirlik hedeflerinin ilerletilmesinde çok önemli olacaktır. Tüketici örgütleri, yeşil tüketimin yaygınlaşmasında önemli bir köprü görevi görerek hem bireysel hem de kurumsal düzeyde değişim yaratabilir.
Dünyanın ilk Tüketici Kanunu; Osmanlı İmparatorluğu döneminde, (1502-1507) tarihleri arasında, II. Bâyezid devrine çıkarılan, “Bursa, İstanbul ve Edirne İhtisâb Kanunnâmeleri”dir.
Bu Kanunnâme, dünyanın ilk tüketici haklarını koruyan kanun, ilk gıda maddeleri nizâmnâmesi, ilk standartlar kanunu ile ilk çevre nizâmnâmesi’dir.
Günümüzde ise, 15 Mart 1962’de ABD Kongresine Tüketici Hakları Bildirimi sunulmuş, daha sonra ise Birleşmiş Milletler, 1985 yılında aldığı bir kararla, Tüketici Hakları Evrensel Bildirgesi’ni ilan ederek, 15 Mart’ın Dünya Tüketici Hakları Günü olarak kutlanmasını kararlaştırmıştır.
(İhtisâb: Sorma/Sorumlu Tutma/ Pazarlarda uygulanan bir vergi türü)
YEŞİL TÜKETİMDE TÜKETİCİ ÖRGÜTLERİNDE YAŞANAN SORUNLAR
Finansman ve Kaynak Yetersizliği
Hukuki ve Bürokratik/Mevzuat Engelleri
Siyasi/Hukuki Baskı - Şirketlerin Güçlü Ticari Lobicilik Faaliyeti
Kurumsallaşma & Toplumsal Bilinç Eksikliği ve Düşük Katılım
Kamuoyu Desteği Yetersizliği ile Medya ve İletişim Sorunları
Hnr. Dr. Musa Karademir
BDU Uluslararası Diplomatlar Birliği Başkanı
United Kingdom EODP Türkiye Başkanı ve İyi Niyet Büyükelçisi
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.