YAPAY ZEKA VE İNSAN
YAPAY ZEKA VE İNSAN
Özgür Akkuş: Bir X kuşağı olarak, yıllar içerisinde gelişen teknolojilere karşı hayranlık duyduğum kadar onlara mesafeli durmayı da tercih ettim.
YAPAY ZEKA VE İNSAN
Bir X kuşağı olarak, yıllar içerisinde gelişen teknolojilere karşı hayranlık duyduğum kadar onlara mesafeli durmayı da tercih ettim. Çünkü bence teknolojinin hayatımızı kolaylaştırdığı gerçeğinin yanı sıra bazı potansiyel tehlikeleri olabileceğine de düşünüyorum.
Dijital sistemlere güvenim fazla değil. Bu sistemler insan eliyle suistimale de uğrayabiliyor. Sonra işgücünün yerini makinelerin alması, yaşamımızı son derece kolaylaştırmış olabilir fakat bu dönüşüm hayatımıza bazı ciddi ekonomik ve sosyal zorluklar da getirdi. Mesela toplumda işsizlik oranı arttı. İnsanlar arasında gelir dağılımı eşitsizliği ve sosyal adaletsizlik derinleşti. İnsan özelliklerini taklit eden robotik sistemler beni her zaman ürkütmüştür.Tabii ki teknolojik gelişmelere karşı değilim. Özellikle sağlık alanında yapılan yeniliklerin hastalıkların teşhisi ve tedavisindeki önemi yadsınamaz. İş dünyasından iletişime, sağlıktan eğitime her alanda kullanılan teknolojiler sayesinde hayatımız kolaylaştı. Onları doğru kullanmak, sınırlarını belirlemek yine bizim sorumluluğumuzda.Yani robotlar, yapay zeka, makinalar bize yardımcı olacak, hayatımızı kolaylaştıracak ama bizim yerimizi alamayacaklar. Çünkü onların hiçbiri insana ait özellikleri; duygusal zekayı, sevgiyi, sadakat ve empatiyi barındırmıyor. Bu sistemler hayatımıza girdiğinden beri insani değerlerimizde azalma oldu. Mesela Cep telefonlarımız artık bizim bir uzvumuz gibi onlar olmadan eksik hissediyoruz. İnternetsiz bir ortamda yaşayamıyoruz öyle ki doğayla da irtibatımız kalmadı. Dijitalleşirken kendimizi kaybettik ve onların kölesi olduk. Madde bağımlılığından çekinen toplum, dijital bağımlılığını görmüyor. Artık herkes bir bağımlı. Aynı evin içinde aile bireyleri arasında da kopuşlar oldu.İnsanlar birbiriyle daha az iletişimde bulunmaya başladılar. Sanal ortamlar gerçek ilişkilerin yerini aldı.Yüz yüze ilişkiler azaldı. Sanki karşımızda insanlar değil makineler var. Manevi değerlerimizi kaybediyoruz. Yalnızlaştık, insan sıcaklığından, doğallığından uzaklaştık.
Artık teknolojiyi, insanlıkla bağımızı koparmadan, kendimizi kaybetmeden nasıl kullanabilirizi araştırmalıyız. Nereden araştıralım, internetten.. bu cümleyi yazarken gülümsüyorum. Ve aklıma insanlara benzeyen sevimli robotlar geliyor. Lafı daha fazla uzatmadan buraya değerli şairimiz Nazım Hikmet' in " Aya Gidilecek" şiirinin dizelerini koyuyorum. Elon Musk gibilerine hitaben yazılmış sanki; hem teknolojik bir ilerlemenin, hem de toplumsal eşitlik ve adaletin önemine dikkat çekiyor.
" Aya gidilecek / Daha da ötelere, / teleskopların bile görmediği yere / Ama bizim dünyada ne zaman kimse aç kalmayacak, / korkmayacak kimse kimseden, / emretmeyecek kimse kimseye, / yermeyecek kimse kimseyi, / umudunu çalmayacak kimse kimsenin?
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.