Neden Ekrem İmamoğlu Sorusu Cevaplanmalı

Politika 20.03.2025 - 04:50, Güncelleme: 20.03.2025 - 04:50
 

Neden Ekrem İmamoğlu Sorusu Cevaplanmalı

Ramazan gecesinin sabahında İstanbul büyükşehir belediye başkanı Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alındığı haberiyle uyandık.
*Neden Ekrem İmamoğlu Sorusu Cevaplanmalı* Net Haberler - Fatih Çiçek  Güzel bir Ramazan gecesinin sabahında İstanbul büyükşehir belediye başkanı Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alındığı haberiyle uyandık. Bu haberi duyan herkes şüphesiz şaşkınlığını gizleyemedi lakin haberin tepkisi iki cenahtan farklı yaklaşımları ortaya çıkardı.  İktidar yanlısı bir kesim "her şey çok güzel oluyor" diyerek gözaltı kararına koşulsuz sevinirken yine iktidar yanlısı başka bir kesim "adamı zorla kahraman yapacaksınız" diyerek yapılanın yanlış olduğunu ortaya koydular.  Muhalefet yanlısı büyük bir kesim "Bu kadarı da fazla ama" diyerek İmamoğlu'na koşulsuz destek verirken muhalefet yanlısı diğer bir kesim "bu işin geleceği nokta burasıydı" diyerek kararı tasvip etmemekle birlikte cumhurbaşkanlığı için imamoğlunu yakıştırmamaları ve başka arayışlarda olduklarını belli ettiler. İmamoğlu'nun belediye başkanlığı dönemine bakınca bariz bir başarısızlık görüyoruz. Buna ölçünüz nedir diye soracak olursanız yine kendisinin vaadleri diye cevaplarız. Muhalif kesimin çoğunluğu hizmete oy vermez. Ya Tayyip Erdoğan karşıtlığı yada ideolojik yaklaşımlar muhalif kesimi büyük oranda konsolide eder. Örnek İzmir demek yeterlidir sanırım.  İktidar yanlısı kesimin İmamoğlu'nun gözaltı sürecine tereddütle yaklaşması çok normal. Çünkü bu sürecin sonunda İmamoğlu tutuksuz yargılanır ve beraat ederse yıllardır had safhada yapmak istediği mağdur edebiyatının oskarlık başrolünü oynar. Bu süreci bu noktaya getirmeden evvel delliller toplanmalı ve gerçekten suçlu olduğunu ispat noktasında ancak bu operasyon yapılmalıydı ki şahsen öyle olduğunu düşünüyorum.   Eğer öyle değilse ve deliller yeterli değilken bu operasyon yapıldıysa o halde operasyonu asıl Tayyip Erdoğan'a çektiklerini söylemek hiç de zor değil.    Tayyip Erdoğan'ın cumhurbaşkanlığına gidiş sürecinde Pınarhisar cezaevine gitmesi ile Ekrem İmamoğlu'na yapılan suç isnadı çok ama çok farklı. Erdoğan halkın değerlerini ifade eden "Minareler süngü, kubbeler miğfer, camiler kışlamız müminler asker" sözünü söylediği için tutuklanırken, Ekrem İmamoğlu  "Rüşvet çarkı oluşturan bir örgüt lideri, ihaleye fesat karıştırma, görevi kötüye kullanıp haksız kazanç sağlama, kent uzlaşısı başlığı altında PKK/KCK terör örgütüne yardım ve yataklık gibi iddialar ve bunların her birinin birden fazla iddia barındırması sebebiyle gözaltına alındı. Eğer iddialar somut delillere dayanıyorsa bu milletin tüyü bitmemiş yetiminin hakkını gözetmeli ve hukuki noktada gereken yapılmalıdır. Lâkin bütün bu iddialar suçun sabit olduğu bir noktaya varırsa halka da ayrıntıları ile açıklanmalıdır. Eğer ayrıntıları delilleri ile açıklanırsa o zaman İmamoğlu'nun muhalif kesimdeki itibarı da sarsılacaktır ki bu ismin silinmesi anlamını taşır. Bunun örneğini sadece bir gün önce diploma krizinde gördük ama iddialar suçun sabit olduğunu gösterir netlikte olduğu için muhalifler de ciddi bir savunma gerçekleştiremediler. Bu arada muhalefet tarafından ve toplumun büyük kesimi açısından yargıya, adalete güvenin sarsıldığı yadsınamaz bir gerçek. Peki bu güveni yeniden tesis edebilmek için gerekenler nelerdir? İlk ve öncelikli şart geç gelen adalet, adalet değildir. Yargılanmalar çok hızlı yapılmalı ve hızlı şekilde sonuca bağlanmalıdır. Bu siyasi ve düşünce suçları kapsamındaysa öncelikli olmalıdır. Terör kapsamındaysa mümkün olan en kısa zamanda olmalıdır. Zira terör suçları tüm delillerin toplanabilmesi için en son zamana bırakılarak iddianame güçlü hazırlanır. Bir de mahkeme sürecinde konuşulması yasak ve bilgi verilmez ilkesini mahkeme başkanının izniyle halkın anlayacağı dilde iddia ve delillerin nasıl bir titizlikle değerlendirildiğini anlatan bir metin ile kamuoyunun yorumuna mümkün olduğunca az alan bırakarak bir açıklama yapılmalıdır.    Velhasıl bu gibi hadiselerde sağduyuyu ve aklı selîmi elden bırakmamalı kaos ve gerginliğe müsamaha gösterilmemelidir. Çünkü elimizde biricik Türkiyemiz var ve suç ispat edilene kadar herkes masumdur. Taraflar da masumiyetini korumalıdır.  Selam ve dua ile... Fatih Çiçek (19.03.2025 23:00)
Ramazan gecesinin sabahında İstanbul büyükşehir belediye başkanı Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alındığı haberiyle uyandık.

*Neden Ekrem İmamoğlu Sorusu Cevaplanmalı*

Net Haberler - Fatih Çiçek

 Güzel bir Ramazan gecesinin sabahında İstanbul büyükşehir belediye başkanı Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alındığı haberiyle uyandık. Bu haberi duyan herkes şüphesiz şaşkınlığını gizleyemedi lakin haberin tepkisi iki cenahtan farklı yaklaşımları ortaya çıkardı. 

İktidar yanlısı bir kesim "her şey çok güzel oluyor" diyerek gözaltı kararına koşulsuz sevinirken yine iktidar yanlısı başka bir kesim "adamı zorla kahraman yapacaksınız" diyerek yapılanın yanlış olduğunu ortaya koydular. 

Muhalefet yanlısı büyük bir kesim "Bu kadarı da fazla ama" diyerek İmamoğlu'na koşulsuz destek verirken muhalefet yanlısı diğer bir kesim "bu işin geleceği nokta burasıydı" diyerek kararı tasvip etmemekle birlikte cumhurbaşkanlığı için imamoğlunu yakıştırmamaları ve başka arayışlarda olduklarını belli ettiler.

İmamoğlu'nun belediye başkanlığı dönemine bakınca bariz bir başarısızlık görüyoruz. Buna ölçünüz nedir diye soracak olursanız yine kendisinin vaadleri diye cevaplarız. Muhalif kesimin çoğunluğu hizmete oy vermez. Ya Tayyip Erdoğan karşıtlığı yada ideolojik yaklaşımlar muhalif kesimi büyük oranda konsolide eder. Örnek İzmir demek yeterlidir sanırım.

 İktidar yanlısı kesimin İmamoğlu'nun gözaltı sürecine tereddütle yaklaşması çok normal. Çünkü bu sürecin sonunda İmamoğlu tutuksuz yargılanır ve beraat ederse yıllardır had safhada yapmak istediği mağdur edebiyatının oskarlık başrolünü oynar. Bu süreci bu noktaya getirmeden evvel delliller toplanmalı ve gerçekten suçlu olduğunu ispat noktasında ancak bu operasyon yapılmalıydı ki şahsen öyle olduğunu düşünüyorum.
 
Eğer öyle değilse ve deliller yeterli değilken bu operasyon yapıldıysa o halde operasyonu asıl Tayyip Erdoğan'a çektiklerini söylemek hiç de zor değil.
 
 Tayyip Erdoğan'ın cumhurbaşkanlığına gidiş sürecinde Pınarhisar cezaevine gitmesi ile Ekrem İmamoğlu'na yapılan suç isnadı çok ama çok farklı. Erdoğan halkın değerlerini ifade eden "Minareler süngü, kubbeler miğfer, camiler kışlamız müminler asker" sözünü söylediği için tutuklanırken, Ekrem İmamoğlu  "Rüşvet çarkı oluşturan bir örgüt lideri, ihaleye fesat karıştırma, görevi kötüye kullanıp haksız kazanç sağlama, kent uzlaşısı başlığı altında PKK/KCK terör örgütüne yardım ve yataklık gibi iddialar ve bunların her birinin birden fazla iddia barındırması sebebiyle gözaltına alındı. Eğer iddialar somut delillere dayanıyorsa bu milletin tüyü bitmemiş yetiminin hakkını gözetmeli ve hukuki noktada gereken yapılmalıdır. Lâkin bütün bu iddialar suçun sabit olduğu bir noktaya varırsa halka da ayrıntıları ile açıklanmalıdır. Eğer ayrıntıları delilleri ile açıklanırsa o zaman İmamoğlu'nun muhalif kesimdeki itibarı da sarsılacaktır ki bu ismin silinmesi anlamını taşır. Bunun örneğini sadece bir gün önce diploma krizinde gördük ama iddialar suçun sabit olduğunu gösterir netlikte olduğu için muhalifler de ciddi bir savunma gerçekleştiremediler.

Bu arada muhalefet tarafından ve toplumun büyük kesimi açısından yargıya, adalete güvenin sarsıldığı yadsınamaz bir gerçek. Peki bu güveni yeniden tesis edebilmek için gerekenler nelerdir? İlk ve öncelikli şart geç gelen adalet, adalet değildir. Yargılanmalar çok hızlı yapılmalı ve hızlı şekilde sonuca bağlanmalıdır. Bu siyasi ve düşünce suçları kapsamındaysa öncelikli olmalıdır. Terör kapsamındaysa mümkün olan en kısa zamanda olmalıdır. Zira terör suçları tüm delillerin toplanabilmesi için en son zamana bırakılarak iddianame güçlü hazırlanır. Bir de mahkeme sürecinde konuşulması yasak ve bilgi verilmez ilkesini mahkeme başkanının izniyle halkın anlayacağı dilde iddia ve delillerin nasıl bir titizlikle değerlendirildiğini anlatan bir metin ile kamuoyunun yorumuna mümkün olduğunca az alan bırakarak bir açıklama yapılmalıdır.
 
 Velhasıl bu gibi hadiselerde sağduyuyu ve aklı selîmi elden bırakmamalı kaos ve gerginliğe müsamaha gösterilmemelidir. Çünkü elimizde biricik Türkiyemiz var ve suç ispat edilene kadar herkes masumdur. Taraflar da masumiyetini korumalıdır. 

Selam ve dua ile...

Fatih Çiçek (19.03.2025 23:00)

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve nethaberler.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.