Çocuklarımız Ölürken!?..

İsrail yıllardır, yasadışı yollardan Filistin topraklarını gasp ediyor. Şiddeti sistematik bir şekilde kullanarak, Filistin halkına karşı -özellikle Gazze’de- uyguladığı politikalarla, savaş suçu işliyor. Gazze’de sivil, kadın ve çocuk demeden, vahşiyane bir soykırıma imza atıyor.

İsrail, kurulduğu günden -1948- bugüne, Filistin’deki demografik yapıyı, Yahudilerin lehine olacak şekilde bilinçli politikalar yürütmekte, bunun yanı sıra bölgedeki toprakların ve kaynakların kontrolünü de Yahudi İsraillilere bırakmakta. Yine uyguladığı baskı ve şiddet politikalarıyla, Filistinlilere ait toprakların Yahudilerin eline geçmesine imkân tanıyan bir sistem oluşturarak, Filistinlileri ölüme terk etmekte.

Bölgede iki devletli barışın önündeki en büyük engel İsrail’dir. İsrail, işgal altında tuttuğu Filistin topraklarında, Filistin halkının insani haklarını hiçe saymakta, bu zulmü yaparken, uluslararası toplumun tepkisini de görmemezlikten gelmektedir.

Filistin nüfusunun büyük bir çoğunluğunu, genç nüfus oluşturmakta. İsrail bu genç nüfusu, kendisi için bir tehdit unsuru görüyor. Gençlere ve çocuklara karşı her türlü hukuksuz ve gayri insani uygulamalarla bu potansiyeli yok edip, Filistin’in geleceğe yönelik umutlarını yok ediyor. Bu politikaların sonucu olarak, Filistinli çocukların büyük çoğunluğu, hayatlarında ağır taravmalara sebep olacak uygulamalar ile karşı karşıya bırakılıyor. 

Son günlerde, İsrail’in Gazze’ye uyguladığı abluka nedeniyle, Gazze halkı insani bir kriz ile karşı karşıya kalmış durumda. Gazze’deki siviller, her gün daha da derinleşen açlıkla mücadele ediyor. 

İnsani yardımların engellendiği Gazze’de açlıktan ve gıdasızlıktan ölen çocukların sayısının arttığı, tedbir alınmaması halinde bu sayının daha da artabileceği ifade edilmekte. Gazze halkı, bir yandan açlık ile mücadele ederken, diğer yandan sayılı günlerin kaldığı Ramazan ayı hazırlıkları için çırpınmakta.    

Havadan yapılan yardımları almak isteyen masum kadın ve çocukları hedef alarak öldüren İsrail’in zulmüne sessiz kalan İslam Âleminin, Ramazan ayını nasıl ve hangi duygularla geçireceğini ve Gazze’de açlıktan insanlar ölürken, Müslümanların oruçlu halleriyle neler hissedeceklerini merak ediyorum. 

Soru şu:

Gazze’de çocuklar açlıktan ölürken, şaşaalı ve bol çeşitli iftar sofralarında, Müslüman olarak, huzuru kalp ile iftar edebilecek miyiz?