Yorumcular… Ah o yorumcular!

Yorumcular… Ah o yorumcular!

Çok önceleri bazı televizyonlarda haber programlarının ardından kısa-kısa yorumlar yapılırdı. Şimdilerde gelişen sosyal medya ağları ile artık her mecrada farklı kişilerden yorumlara rastlayabiliyorsunuz.

Toplumun ortak noktaları değerlendirilirdi, hepimizi alâkadar eden konular üzerine fikir yürütülürdü. Şimdi de öyle mi? Değil elbette.

İsimleri şöhret olmuş, yılların gazetecileri, televizyoncuları hemen hemen her mecrada yorumcu olarak karşımıza çıkıyorlar. Bir çoğunun günlük YouTube sayfası var.

Bu şöhret isimlerin çoğunun bu ülkeyi sevdiğine inanmıyorum.

Kimi, daha konuşmasının başında “İslamcı kafalar” diyor, kimi “Atatürk düşmanları” diyor, kimi “dinci siyasetçiler” diyor, kimi “sarayın adamları” diyor, kimi “tarikat cemaat zırcahil” diyor.

Sonrada bu kendini adam sınıfından sayan yorumcular, “milleti bölüyorlar, görmüyor musunuz” diyorlar. 

Kayda aldığınız yorumları kendiniz dinlemiyor musunuz? Kim milleti bölüyor?

Allah akıl fikir versin bu ikiyüzlü riyakârlara…

Milleti bölmeyen, milletin bölünmesinden yana olmayan insan toplumu inanç, görüş, gelenek ve yaşam tarzı üzerinden eleştirerek, şucu-bucu yakıştırması yapar mı?

Ey Anayasa’dan, jeolojiden, ekonomiden, siyasetten, futboldan, sanattan, astronomiden, tıptan, hukuktan, hamurun tandıra yapışmasından, silindir kapak contasından, daha nice bilinmez konuya vakıf herbokologlar, vallahi mide bulandırıyorsunuz.

Yok, eğer diyorsanız ki, “biz şu görüşteniz ve bu görüşe yorum yaparız” onu anlarız, ama siz “biz halkın yanındayız, halkın sesiyiz, ülkemizi, ağaçları, kuşları seviyoruz”diyorsunuz, ülkeniz insanı sokmadığınız kılık kalmıyor yorumlarınızda.

Bakın size ne diyeceğim; Türkiye Cumhuriyeti yasaları bellidir, hiç kimse hiç kimseyi, ya da her hangi bir rejimi sevmek zorunda değil, hiç kimse aynı kitaba aynı İlah’a inanmak zorunda da değil, bu insan hakları evrensel sözleşmesinde de böyledir, Anayasada da böyledir.

Düzene uymak başkadır, sevmek başkadır!

Siz daha üst bir yönetmelik mi hazırladınız da haberimiz yok? Bu ülkede yaşayan vatandaşlar, Anayasa’yı sever ya da sevmez, ama uymak zorundadır. Varsa uymadığını tespit ettiğiniz bir kişi hakkında işlem başlatılmasına vesile olun. Ama sizin derdiniz Anayasa, sizin derdiniz Atatürk, sizin derdiniz Lâiklik, sizin derdiniz bu ülkeyi sevmek değil!

Sizin derdiniz Milleti kalbindekilerle sorgulamak, unutmayın; Eyleme dökülmeyen hiçbir davranış suç değildir!

Herkes sizin gibi inanıp, sizin gibi düşünüp, sizin gibi yapboz hamuru mu olacak? Bu milleti Kürt, Türk, alevi, Sünni, Atatürkçü, Şeriatçı v.s diyerek yıllarca paramparça ettiniz, şimdi de çıkıp “bunlar milleti birbirine düşman ediyor” diyorsunuz.

Bırakın, kim kimi seviyorsa sevsin, kim, nasıl inanıyorsa öyle yaşasın, Ulus devleti olmanın ne olduğunu bilmeyenler, binlerce yıllık geçmişinde dünyaya devlet kurmayı öğretenlere ders veremez!